babamın yanında olmalıydım. Sonuçta o benim tek babam. | Open Subtitles | انا إحتاج لكي اكون بجانب أبي مع ذلك، انه الأب الوحيد لدي |
Anlaşma senin babamın yanında çıplak uyanman ve paramızı almaktı. | Open Subtitles | الصفقة كانت , أن تستقيظ عاريا بجانب أبي ونحن نحصل على المال |
Sen giderken babamın yanında olacağım. | Open Subtitles | سأكون آمنة بجانب أبي عندما تذهب. |
Neden bahsediyor bunlar? Annemle babamın yanına gömülmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | ما الذي يتحدثون عنه يفترض أن يدفن بجانب أبي و أمي |
Kardeşimi mahzene gömeceğiz, babamın yanına. | Open Subtitles | سندفن أخي في السّرداب. بجانب أبي. |
Böylece radyo vericisi yapmak için kullanılan küçük bir alet çantası aldım, bir tane de eski bir kitap alıp içini oydum ve bunu, kitabın içine sakladım sonra da bunu babamın yanına koydum Sonra sessizce odama geçip radyoyu açtım ki gizlice dinleyebileyim. | TED | لذلك اشتريت تلك المعدات البسيطة المتوفرة للجميع من أجل صناعة جهاز لاسلكي, وأخذت كتابا قديما و حفرت في جوفه وخبأته فيه ثم وضعته بجانب أبي وتسللت نحو سريري وفتحت جهاز الراديو حتى أستطبع أن أسترق السمع. |
babamın yanında. | Open Subtitles | بجانب أبي. |