Seni duyuyorum, Debra. Telefonun yanında yürüyorsun. Aşağı bak! | Open Subtitles | أسمعك ديبرا أنت تمشين بجانب الهاتف إنظري للأسفل |
Tek eksiğin evdeki Telefonun yanında duran kırık gece lambası. | Open Subtitles | كل ما أفتقده هو مصباح مكسور بجانب الهاتف |
Zaten kızımı aramak yerine, telefonun başında beklediğim yeterince kötü. | Open Subtitles | ألاّ يكفي سوءاً أني عالقه هنا بجانب الهاتف بدلاً عن خروجي بحثاً عن ابنتي |
Bu hafta bizlere bir türlü çalmayan telefonun başında endişe içinde beklemek nasıl bir histir gösterdiniz. | Open Subtitles | لتحقيق هذا الحدث. هذا الأسبوع، أريتمونا كيفية شعور الجلوس بلهفة بجانب الهاتف الذي لا يرن أبداً. |
Telefonun başından ayrılma, buluşma yerini bildireceğiz. | Open Subtitles | ابقى بجانب الهاتف لتعرف كيف ستقابلنا |
Eğer takıma girebildiyseniz, benden bir telefon gelecek, yarın saat 6'da, ve telefon başında beklemek nasıldır bilirim. | Open Subtitles | إن نجحتن في الإنضمام للفريق ستتلقين مكالمة مني غداً عند السادسة مساءاً وأعرف كيف يبدو الإنتظار بجانب الهاتف |
İpucu için misafir odasını ararken telefonun yanındaki deftere bir şeyler yazdığını fark ettim. | Open Subtitles | كنا نفتش منزل الضيوف عن أدلة؟ ورأيتُ أنك كتبتِ على حاسوب بجانب الهاتف |
Telefona yakın durmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أبقى بجانب الهاتف. |
Hemen önünde, Telefonun yanında. | Open Subtitles | إنها بالقرب منك، بجانب الهاتف |
Numaralar Telefonun yanında. | Open Subtitles | حسنًا ، الأرقام بجانب الهاتف |
Telefonun yanında kalem var. | Open Subtitles | القلم بجانب الهاتف |
Telefonun yanında mı ? | Open Subtitles | انظري بجانب الهاتف! |
Telefonun yanında bir panel var. | Open Subtitles | "هنالك لوحة بجانب الهاتف" |
Zaten evdeydim! telefonun başında... | Open Subtitles | لقد كنت بالبيت منتظرة بجانب الهاتف |
Zaten evdeydim! telefonun başında... | Open Subtitles | لقد كنت بالبيت منتظرة بجانب الهاتف |
Fakat rom ve kolalı bir kokteyl hazırlamak istersem telefonun başında olsan iyi olur çünkü seni arayabilirim. | Open Subtitles | ولكن إن احتجت يوماً لمعرفة كيفية إعداد شرابالرمّمع الكوكا.. سأقولها لك أيها السيّد، من الأفضل لك أن تكون بجانب الهاتف حينئذ، لأننا قد أتصل بك |
- Telefonun başından ayrılmayın. John'la ben yolları hallederiz. | Open Subtitles | ابقَ بجانب الهاتف أنا و (جون) سنغطي الطرقات |
- Telefonun başından ayrılmayın. John'la ben yolları hallederiz. | Open Subtitles | ابقَ بجانب الهاتف أنا و (جون) سنغطي الطرقات |
Yoksa telefon başında bekleyeceğim. | Open Subtitles | ... وإلا سوف أنتظر بجانب الهاتف |
Ve telefonun yanındaki tekli koltuğa koyacağım. Jackpot Emlak'taki eski patronumdan bir telefon bekliyorum da. | Open Subtitles | وسأذهب لذلك المقعد بجانب الهاتف لأنّني أنتظر مكالمة في أيّ لحظة من رئيسي القديم في (جاكبوت) للعقارات |
Telefona yakın durmalıyım. Cumartesi çalışıyorsunuz ha? | Open Subtitles | يجب أن أبقى بجانب الهاتف. |