Ben, Euphemia Li Britanya, Fuji Dağı'nı çevreleyen bölgenin Japonya'nın Özel Yönetim Bölgesi ilan ediyorum. | Open Subtitles | أنا الأميرة البريطانية يوفيميا أعلن أن المنطقة المحيطة بجبل فوجي منطقة ذات حكم ياباني ماذا ؟ |
Hood Dağı'ndaki bir dağcı altı gece karda tek başınaydı. | Open Subtitles | إحدى النساء تقطعت بها السبل بجبل هود وسط الثلوج لستة أيام |
Uçarken hastalanırım çünkü büyük bir dağa çarpmaktan korkarım. | Open Subtitles | أنا أشعر بالغثيان من الطيران لأنني أخشى الاصطدام بجبل ضخم |
Yardım, yardım. Sanırım dağa çakılacağım. | Open Subtitles | النجدة ، النجدة ، أعتقد أننا على وشك الإصطدام بجبل |
Neredeyse 6 metre ötedeki buz dağına çarpacaktık. | TED | تفادينا الاصطدام بجبل جليدي على بعد 20 قدما |
Buz dağına tırmandım. Çok soğuk değildi. | Open Subtitles | وانتهى بها الأمر إلى الاصطدام بجبل جليدى |
Bir aysberge çarptık ve gemi yara aldı. | Open Subtitles | اصطدمنا بجبل جليدي مما ألحق ضرر بالسفينة |
Ve yüksekliğine bir bakarsanız ve Everest Dağı ile karşılaştırırsanız, Olympus Dağı'nın, Everest'e göre kadar büyük olduğunu görürsünüz. | TED | و إذا ما نظرتم إلى ارتفاعه و قارنتموه بجبل إفرست، كما ترون سيعطيكم ذلك فكرة عن مدى ضخامة جبل الأولمب على المريخ مقارنة بقمة إفرست |
Cheyenne Dağı'ndaki Yıldız Geçidi Komutanlığı'nın başısın. | Open Subtitles | رئيس قياده * بوابه النجوم * * بجبل * شايين * كُنْتَ قائد * إس جي |
Kaferberg Dağı'nda bir yürüyüşe çıksanıza. | Open Subtitles | لم لا تذهب للتمسية بجبل كافرمبرغ؟ |
Anladım. Peki bunun Rushmore Dağı'yla ilgisi ne? | Open Subtitles | فهمت , وما علاقة كل ذلك بجبل "راشمور" ؟ |
Senba Dağı'nda bir rakun vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك راكون بجبل سينبا |
Sen de en azından, bir zamanlar onunla çıkma fantezisi kurduğun bükülmüş ve yanmış kara kutunu kurtarabilir ve yine garabet bir dağa çarpmadığının analizini yapabilirsin. | Open Subtitles | حسنا، على الأقل الآن يمكنك أن تسترجع الصندوق الأسود المشوه من الحطام عندما كان خيالك يطير و يواعدها وتحلل البيانات لكي لا تصطدم بجبل الهوس مرة أخرى |
Bir dağa çarptınız. Buna inanmakta hala zorlanıyorum. | Open Subtitles | لقد اصطدمتم بجبل ما زلت لا أصدق هذا |
Az önce beni bir dağa yapıştırdı. - İade kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | ولقد أدى هذا بي لإصطدامي بجبل |
Nasıl bir dağa çarpabildiniz ki? | Open Subtitles | كيف اصطدمتم بجبل ؟ |
- Bir dağa çarptık. | Open Subtitles | -لقد اصطدمنا بجبل |
Son anda bir durum olmuş. Gemi neredeyse buz dağına çarpacakmış. | Open Subtitles | يبدو بأنه كان هناك حادثة وشيكة الوقوع وكادت أن تصطدم السفينة بجبل ثلجي |
Son anda bir durum olmuş. Gemi neredeyse buz dağına çarpacakmış. | Open Subtitles | يبدو بأنه كان هناك حادثة وشيكة الوقوع وكادت أن تصطدم السفينة بجبل ثلجي |
- Vahşi savaşçıların bir buz dağına çarptıklarını düşündük, ve buraya yardım etmeye geldik. | Open Subtitles | حسنا، كنا نظن قبيلة ثائر قد اصطدمتدمنا بجبل جليدي مما وهكذا وصلتم إلى المساعدة |
Bir aysberge çarptık. | Open Subtitles | - ليس طويلا - لقد اصطدمنا بجبل |
Biz ise burayı Etna Dağı olarak biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعرفه بجبل "إتنا". |
Mesela, Titanik buzdağına çarptı. | Open Subtitles | كمثال ، باخرة التايتانك اصطدمت بجبل جليدي |