Bunu fazlasıyla hak ettiklerini belki de hiç itiraf edemeyebilirler. | Open Subtitles | و قد لا يدركون قط جهودهم أنهم يستحقون ذلك بجدارة |
Adını Grunge'dan daha çok hak eden bir müzik türü var mı? | Open Subtitles | هل سبق و كان هناك نوع موسيقى مسمى بجدارة أكثر من الجرونج؟ |
Benzer bir şekilde, astronomların bu buluşu Nobel ödülünü şüphesiz gayet iyi bir şekilde hak ediyordu ama buradan benzer bir soru çıkardılar. | TED | نفس الشيئ ، ان نتائج الفلكيين ادت بالتأكيد انهم يستحقون جائزة نوبل بجدارة ولكنهم طرحوا سؤالاً مماثلاً |
Kendi erdemini kendin yaratırsın. | Open Subtitles | أنت تستحق النجاح بجدارة |
Kendi erdemini kendin yaratırsın. | Open Subtitles | أنت تستحق النجاح بجدارة |
Zerafet ve güzel mizaç hanımefendiliğine hizmet eder. | Open Subtitles | ـ بعد إذنك ... ـ هذا شيء مثير لليأس التخلص منه بجدارة و إمتياز |
Bu yarışmayla, hangi ulusun müziğinin "dünyanın en hüzünlüsü" sıfatını gerçekten hak ettiğini kararlaştıracağız. | Open Subtitles | لتحديد أيّة أمّة تستحقّ موسيقاها أن تدعى بجدارة ـ الأحزن في العالم ـ |
En iyi stajyerlerimizden ve finansal desteği de hak ediyor. | Open Subtitles | إنه واحد من أفضل المُتدربين ويستحق بجدارة مُساعدة مالية جِراح طلقة نارية |
Doyumsuz iştahı, 9 metrelik boyuyla bu adı hak etmiştir. | Open Subtitles | اسم بجدارة لآكل لحوم بطول 30 قدم مع شهية أكلٍ كبيرة |
Sanki birisi Sean'a sonunda uzun zamandır hak ettiği yaşam boyu başarı ödülünü verdi. | Open Subtitles | جائزة إنجازِ العمرَ هو مستحق بجدارة جداً. لَكنِّي لَمْ أَقْتلْه. |
Sahip oldukları özelliklerle, Timsahlar da aynı unvanı hak ediyor "Hayvanlar Kralı" | Open Subtitles | ضمن حيزهم, تستحق :بجدارة لقب "ملك الوحوشِ" |
Bunu hak ettiğinizi söyleyebilirim. | Open Subtitles | فلاقول انكم استحقيتم ذلك بجدارة |
Oraya vardığınızda, adamlarımız tarafından alınacaksınız biz mallarımızı geri alacağız ve siz de hak ettiğiniz özgürlüğünüzü geri kazanacaksınız. | Open Subtitles | والآن، بمجرد وصولكم سيتم الاعتناء بكم بواسطة رجالنا هناك ليأخذوا بضاعتنا منكم مرة أخرى ثم ستحصلون على الحرية التي تستحقونها بجدارة |
Harika bir performansla hak ederek ABD olimpiyat takımına girdi. | Open Subtitles | rlm; أداء رائع، عضو الفريق الأمريكي الأولمبي، rlm; استحققت ذلك بجدارة. |
Bunu hak ettin. | Open Subtitles | تسـتحق الترقية بجدارة |
"Kendi erdemini kendin yaratırsın." | Open Subtitles | أنت تستحق النجاح بجدارة |
Zarafetin ve güzelliğin hanımefendiliğine eşlik etsin. | Open Subtitles | التخلص منه بجدارة و إمتياز |