"بجدية كبيرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çok ciddiye
• fazla ciddiye
• oldukça ciddiye

Bu ayın 13 'ü cuma olayını çok ciddiye alıyorsun.
أنتِ تتعاملين مع جمعة الــ13 بجدية كبيرة

-Daha önce ortak vardi ama... -isimi biraz çok ciddiye aliyordum.
كان لديّ شركاء سابقاً واتضح أنني أتعاطى وعملي بجدية كبيرة

Anna, baban güvendi ve seni bana emanet etti ve ben de bu görevi çok ciddiye alıyorum.
آنا، أبوكِ إئتمنني بعليكِ، وأنا آخذ هذا الدور بجدية كبيرة.

Bölge Komisyon Üyesi Pat Webb'i fazla ciddiye almayalım.
دعونا لا نأخذ مفوض المقاطعه ويب بجدية كبيرة

Biliyorum, işimi oldukça ciddiye alıyorum. O yüzden pek ortalıkta olmayacağım.
أعرف, إني أخذ عملي بجدية كبيرة, لن أكون متواجدة بشكل كبير

Üzgünüm ama Monica'ya karşı bir sorumluluğum var ve bunu çok ciddiye alıyorum.
حسنا"انا اسفة, لكن انا لديه مسؤولية لمونيكا وانا اتحمل تلك المسؤولية بجدية كبيرة

Oymak'ta izciliği çok ciddiye alırız.
نأخذ النشاط الكشافي بجدية كبيرة داخل فريق 133

Bana kalırsa, devlet, Swartz'ın Açık Erişim Manifestosu'nu çok ama çok ciddiye aldı.
‫أظنّ الحكومة أخذت منفِستو عُصبة النفاذ المفتوح الذي ألَفه هارون بجدية كبيرة

Bu zamanda böyle şeyler çok ciddiye alınır.
في هذا اليوم وهذا العمر هذه الأشياء تؤخذ بجدية كبيرة

İşimi çok, çok ciddiye alıyorum.
أحب تلك البلاد ، أنا أتعامل مع عملي بجدية كبيرة

Ama bunu çok ciddiye almanı istiyorum.
أريدك أن تتعاملي مع الأمر بجدية كبيرة

Sanırım çok ciddiye almadı.
أعتقد بأنه لم يأخذهم بجدية كبيرة

Hayatı çok ciddiye alıyordum, o yüzden.
لأني كنت اخذ الحياة بجدية كبيرة.

Bu teftiş şeysini çok ciddiye alıyorsun be birader.
انك تأخذ موضوع المفتش الصحي بجدية كبيرة

(Kahkahalar) Annem ise İrlandalı bir katolikti. ve -- fakat o dini çok ciddiye alan birisi değildi.
(ضحك) وأمي كانت ايرلندية كاثولوكية و.. لكنها لم تأخذ الدين بجدية كبيرة

Sumo güreşini çok ciddiye alıyorum.
آخذها بجدية كبيرة.

çok ciddiye aldık.
أخذنا هذا بجدية كبيرة

Bence çok ciddiye almalısınız, efendim.
بجدية كبيرة يا سيدي

Bence insanlar seksi fazla ciddiye alıyorlar.
الناس تأخذه بجدية كبيرة

Çok az yanılırsın biliyorum ama bu Percy'i yanlış değerlendirme olayını fazla ciddiye alıyorsun.
أعلم أنّك لا تخطئ كثيراً لكنّك... تأخذ سوء تقديرك لـ(بيرسي) بجدية كبيرة.

Mahkeme bunu oldukça ciddiye alır.
فالمحكمة تأخذ هذا بجدية كبيرة