Hayır, yatağının yanında titan bir kasada kilitli iki sunuculu kapalı bir sistem. | Open Subtitles | لايمكن لانه نظام مغلق يعتمد على خادمين مغلق عليهم فى خزينه من التيتانيوم بجوار سريره |
Farkettiği sonraki şey, boyutlar üstü bir yaratığın yatağının yanında durup hoşnutsuz bir suratla tepeden bakmasıydı. | Open Subtitles | فجأة, رأي مخلوقا من عالم آخر يقف بجوار سريره و نظر له في غير رضا |
Ah, bakın, görünüşe göre Bay Paynter yatağının yanında bir not defteri, bir dolma kalem bir şişe mürekkep bulunduruyormuş, ve bu da dün gece yazdığı. | Open Subtitles | من الواضح ان السيد بينتر يحنفظ بمفكرة وقلم وزجاجة جبر بجوار سريره وهذا ما كتبه ليلة امس |
Yulaf ezmesine ve tuvaletin yatağının yanında olmasına bayılır. | Open Subtitles | إنه يحب دقيق الشوفان، ومرحاض بجوار سريره |