Ertesi akşam, o ana kadar hiç hissetmediğim bir açlıkla uyandım. | Open Subtitles | واستيقظت في المساء التالي وأشعر بجوع لم أشعر به من قبل |
Ertesi akşam, o ana kadar hiç hissetmediğim bir açlıkla uyandım. | Open Subtitles | واستيقظت في المساء التالي وأشعر بجوع لم أشعر به من قبل |
Büyük bir açlıkla. | Open Subtitles | بجوع |
- Resmen gözüm doymuyor. - Nasıl bir açlık olduğunu iyi bilirim. | Open Subtitles | تعلم،أنا أُصبت بجوع خارج السيطرة- انا أعلم كيف يكون هذا الجوع- |
Isırılır ısırılmaz, bu hastalığa yakalananlar, yaşayanların beynine karşı... ...doyurulamaz bir açlık hissediyordu. | Open Subtitles | عندما يُعضّون، فحديثي العدوى كانوا ... يمتلئون بجوع لا يشبع بأدمغة الاحياء |
Bilirsin, o kadar açım ki canım yanıyor. Neden bir yerlerde yemek yemeye gitmiyoruz? | Open Subtitles | أشعر بجوع مؤلم، لِمَ لا نذهب لتناول الغداء في مكان آخر؟ |
İçini cinsel bir açlık dolduruyor. | Open Subtitles | أنتِ ممتلئة بجوع جسدي. |
-Epey dürüst biri. Artı, yalan söylemeyeceğim. Delicesine açım. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني لن أكذب وأشعر حقاً بجوع شديد. |
Şu anda kurt gibi açım. - Ne dersin? | Open Subtitles | وأنا أشعر بجوع شديد الآن ما رأيك؟ |