Otelin etrafında bir tur atalım, kimsenin izlemediğinden emin olalım. | Open Subtitles | لنقوم بجولة أخرى حول النُزُل، لنتأكّد أن لا أحد يراقبه. |
Hoşuna giderse öğleden sonra bir tur daha atabiliriz. | Open Subtitles | . ربما نقوم بجولة أخرى عصر اليوم إذا أحببت |
Bugün, Sizleri dünya etrafında 18 dakikalık bir tura çıkaracağım. | TED | اليوم سوف أأخذكم بجولة حول العالم مدتها 18 دقيقة |
Bazen hikâyede takılınca, boş stüdyoda gezintiye çıkardık. | Open Subtitles | ..أحيانا،عندمانعجزعنتتمةالكتابة. نقوم بجولة صغيرة في الخارج |
Örneğin 2010 yılında Avrupa Poker turu olarak bilinen büyük bir poker turnuvasını kazandım. | TED | مثلاً، في عام 2010، فزت بمسابقة بوكر كبيرة حقاً تعرف بجولة البوكر الأوروبية. |
- Ben karada çalmam. - Hiç Turneye çıktın mı? | Open Subtitles | ـ أنا لا أعزف على الارض ـ إنك لم تقم بجولة فنية أبداً؟ |
Sizden, bu gece benimle bir tekne turuna çıkmanızı istiyorum. | TED | وما أريده منكم هو أن تأتوا معي بجولة في القارب الليلة. |
Dondurma almak için durmuştuk sonra öyle bir gezelim dedim. | Open Subtitles | لقد توقفنا للحصول على بعض الآيسكريم فحسب وقررنا القيام بجولة |
Umarım ikiniz de stüdyoya gerçek bir tur için gelirsiniz. | Open Subtitles | اتمنى منكما ان تأتيان وتقوما بجولة حقيقية في الأستديو |
Sirkle birlikte İsviçre'deyken birkaç sanatçı parasını dolara çevirmiş, oradan tur için Almanya'ya geçmişlerdi. | Open Subtitles | عندما كنا بسويسرا مع السيرك والعديد من الفنانين غيروا عملاتهم إلى الدولار قبل أن يذهبوا بجولة إلى ألمانيا |
Çocuklar, dostlarım büyük bir tur atmak istiyorlar. İçeri girebilir miyiz? | Open Subtitles | مرحباً يا رجال ، معي صديقان هنا يريدان القيام بجولة هل تعتقد أننا يمكننا الدخول؟ |
Yatmadan önce bahçede biraz tur atacağım. | Open Subtitles | سوف أقوم بجولة في الحديقة قبل أن أعاود اللعب |
Az sonra, sizi kampımızda bir tura çıkaracağım... ve bazı büyük, daha etkileyici örnekleri görebileceksiniz. | Open Subtitles | بعد لحظة , سآخذكم بجولة عبر المخيم و سترون بعض النماذج الأكبر و الأكثر تأثيرا |
Sizi beş sentlik tura çıkarmama izin vererek telafi etmenizi sağlayacağım. | Open Subtitles | سأجعلك تعوضينني.. بالسماح لي بأخذك بجولة في المكان. |
- Sonra onunla gezintiye çıktım. - Nereye gittiniz? | Open Subtitles | ـ ثم ذهبت بجولة معه بالسيارة ـ إلى أين ؟ |
Bu da yetmiyormuş gibi, kazananlarla, ödülünü almadan önce özel bir fabrika turu yapılacak... | Open Subtitles | و ليس ذلك فقط ، لكن كل فائز قبل الحصول على جائزته سيقوم بجولة داخل المصنع السري برفقة شخص يختاره |
Turneye çıkarsa para kazanabiliriz. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ يمكننا جني بعض المال إذا ذهب بجولة |
Hemen içmeye başlamaman lazım. Bisiklet turuna çıkarız diyordum. | Open Subtitles | ليس عليك أن تبدأ بالشرب حالاً كنت أفكر بأن نذهب بجولة على الدراجة |
Bu yüzden çıkıp bir şeyler yapalım. Arabayla gezelim. | Open Subtitles | لذا لنخرج ونقوم بشيء تحبه لنقوم بجولة بالسيارة |
Artık aşağıda kumsalda bi yürüyüşe çıkmak ister misin , Vince? | Open Subtitles | إذاً، هل تريد القيام بجولة على الشاطئ الآن؟ |
Ne şans ama. Sheila beni terk etti ve ben bir gezi kazandım. | Open Subtitles | كان مجرد حظ الفوز بجولة فنية ورؤية ابن اختك. |
Yeni arabamızda küç ük bir gezinti yapmak ister misiniz? | Open Subtitles | هل ترغبان بجولة صغيرة فى سيارتنا الجديدة ؟ |
Gökkuşağı turlar atacak | Open Subtitles | قوس القزح سيقوم بجولة مرتدية ملابسي لأذهب إلي مكان ما |
Teçhizatınızı alın ve dışarı, yanıma gelin. Çalışma sahasını gezeceğiz. | Open Subtitles | حسناً احضروا معداتكم و قابلوني في الخارج سنقوم بجولة سياحية |
Dolaşmaya ne dersin? Konuşmaya? | Open Subtitles | هل تريدين أن نقوم بجولة بالسيارة والتحدّث بالأمر؟ |
Belki de çöl tarafından dolaşıp etrafa bakmak istersiniz. | Open Subtitles | ربما ترغبين بجولة ركوب للخارج للصحراء او حولها |
Çocukları köye gezmeye götürüyoruz. Çay zamanına döneriz. | Open Subtitles | سنأخذ الأطفال من أجل القيام بجولة للقرية وسنعود لتناول الشاي |