Bana ihtiyacın olduğunu söyleseydin elimden gelenin en iyisini yapardım. | Open Subtitles | لو فقط... تخبرني أنك بحاجة لي. سأحاول أن أكون أفضل. |
Bir sorun çıkarsa bas, Bana ihtiyacın olduğunu anlarım. | Open Subtitles | لذا إذا حدثت أي مشكلة اضغطي عليه وسأعلم أنك بحاجة لي. |
Ve bunun sonucu olarak da, Bana ihtiyacın olduğunda her zaman yanında olmadım. | Open Subtitles | وبسبب ذلك ، كنت دائما هناك عندما كنت بحاجة لي. |
Bu sabun taşı kuşunun, Tanrı ve atalar arasındaki bu ruhsal aracı ve habercinin, öyküsünü tamamlamak için bana ihtiyacı vardı. | TED | طيرالحجر الأملس هذا وسيط روحي ورسول من الله والأجداد، كان بحاجة لي لمواصلة قصته. |
Yargıç, eğer suçsuzsanız, gerçekten suçsuzsanız... bana ihtiyacınız yok. | Open Subtitles | حضرة القاضي، إذا كنت برئياً بريئاً بالفعل، فأنت لست بحاجة لي. |
Bana ihtiyaçları vardı. Benim senin gibi sabit bir kaynağım vardı. | Open Subtitles | كانوا بحاجة لي كان لدي إمدادات متواصلة، مثلك تماما |
Bana ihtiyacın olduğunu düşündün, Bana ihtiyacın olmadığını hatırlatmak için buradayım. | Open Subtitles | انظري, أنت اعتقدتي أنك بحاجة لي ولكنني كنت هنا فقط كي أذكرك أنك لست بحاجتي |
Bu gezegenden çıkmak için Bana ihtiyacın var. O gemiyi uçurabilecek olan tek kişi benim. | Open Subtitles | انك بحاجة لي للخروج من هذا الكوكب , انني الشخص الوحيد الذي يمكنه التحليق بهذه السفينة |
Eğlenmek için Bana ihtiyacın yok.Hiç olmadı. | Open Subtitles | لست بحاجة لي حتى تمرحين لم تفعلي ذلك ابدا |
Bana ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أكون جزءا من هذا أنت لست بحاجة لي |
Bunun doğru olmadığını biliyorsun. Bana ihtiyacın olduğunu fark etmeliydim. | Open Subtitles | أنت تعلمين أن هذا غير صحيح كان علي أن ألحظ أنك كنت بحاجة لي |
Bana ihtiyacın olur diye kalmak için birkaç kıyafet getirdim. | Open Subtitles | احضرت لك بعض الملابس يكفي للايام التي تحتاجها طالما كنت بحاجة لي. |
Bana ihtiyacın olursa bodrum katında çalışıyor olacağım. | Open Subtitles | سأكون بالطابق السفلي أعمل. إذا كنت بحاجة لي |
Ve ben bu deneye tabi tutulurken bana ihtiyacı olan ruhlara yardımcı falan olamam. | Open Subtitles | وبينما أنا تحت المجهر لا يمكنني أن أساعد الأرواح التي هي فعلاً بحاجة لي |
Ama gelemem çünkü arkadaşlarımın bana ihtiyacı var ve ben yanlarında olmalıyım. | Open Subtitles | و لكن لا يمكنني لأن أصدقائي بحاجة لي و يجب أن أكون بجوارهم |
bana ihtiyacı olduğunu söylemeliydi. Ona sordum. | Open Subtitles | كان يجب أن يخبرني أنه بحاجة لي لقد سالته |
Kimse onun hakkında benden daha tecrübeli değil. bana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | لا أحد في طاقمك لديه خبرتي بالتعامل معه ، أنت بحاجة لي |
Tamam çocuklar, eğer bana ihtiyacınız olursa, özel odamda olucam. | Open Subtitles | حسنا ، الرجال ، إذا كنت بحاجة لي ، أنا في غرفة خلع الملابس. |
Eğer bu soruyu cevaplarsam bana ihtiyacınız kalmaz, değil mi? | Open Subtitles | ان اجبتك على هذا السؤال، فلن تكون بحاجة لي حينها، صحيح؟ |
Yani, Bana ihtiyaçları var. Sen gözden çıkarılabilir cinstensin. | Open Subtitles | أعني أنهم بحاجة لي و أنت يمكنهم الإستغناء عنك |
Sonra fark etmeye başladım. Belki onlar da Bana ihtiyaçları olduğunu fark edeceklerdi. | Open Subtitles | لذا بدأ ألاحظ أنهم قد يدركون أنهم بحاجة لي |
Bana ve annesine şu anda, bebekliğinden daha çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | وهو بحاجة لي ولأمه أكثر مما كان عليه عندما كان طفلا رضيعا |