kritik durumda olan hastayı kurtarmaya çalıştım, durumu iy igibi | Open Subtitles | "سوزمان" ما زال بحالة حرجة أنهم يُحاولون أنقاذ عموده الفقرى |
...çapulculuk arkasında 20 yaralı bıraktı, bunlardan üçü kritik durumda. | Open Subtitles | وقد خلفت الإضطرابات 20 جريحاً، ثلاثة منهم بحالة حرجة. |
...çapulculuk arkasında 20 yaralı bıraktı, bunlardan üçü kritik durumda. | Open Subtitles | وقد خلفت الإضطرابات 20 جريحاً، ثلاثة منهم بحالة حرجة. |
Ve bugün üç iyi adamımı kaybettim. Dördüncüsünün de durumu kritik. | Open Subtitles | وقد فقدتُ 3 أشخاص صالحين اليوم وآخر رابع بحالة حرجة |
durumu kritik olan bir kadın var. Destek için 911'i aramamız lazım. | Open Subtitles | هناك امرأة بحالة حرجة يجب أن تطلب المساندة |
Oksijen Seviyesi Kritik Düzeyde! | Open Subtitles | "معدل الأكسجين بحالة حرجة" |
Oksijen Seviyesi Kritik Düzeyde! | Open Subtitles | "معدل الأكسجين بحالة حرجة" |
Çünkü onun arkadaşı, senin eski-kız arkadaşın, bir araba çarptığı için kritik durumda. | Open Subtitles | إنّ خليلتك السابقة بحالة حرجة ! . بعد أن اصطدمت بها سيّارة |
Senin eski-kız arkadaşın bir araba çarptığı için kritik durumda. | Open Subtitles | إنّ خليلتك السابقة بحالة حرجة ! . بعد أن اصطدمت بها سيّارة |
Büyük bir buluş vaadiyle davet ettiğin meslektaşlar ve hayati durumu kritik bir adam. | Open Subtitles | زملاء قمت بدعوتهم مع وعد بإنجاز عظيم غير مسبوق رجل حياته بحالة حرجة |
İçeride bir adam var, durumu kritik gözüküyor. | Open Subtitles | لدي شخص عالق هُنا , يبدو بحالة حرجة |
durumu kritik. | Open Subtitles | حيث إنها بحالة حرجة |