Şuradaki kulenin tepesinde gerçek aşkını rüyasında görüyor, Prenses Aurora. | Open Subtitles | وفي أعلى برج تحلم بحبها الحقيقي الأميرة ارورا |
kadın hâlâ sonsuz aşkını savunuyordu. | Open Subtitles | هي كانت لا تزال تجاهر بحبها الذي لا يموت |
Mutsuz bir aşık fırını yakmayı unutur. | Open Subtitles | المرأة التعيسة بحبها ستنسى أن تشعل الفرن |
Ve Gabriela Dawson da sevgilerini iletti. | Open Subtitles | وأما بالنسبةِ لـ"غابريلا داوسون" فهي تبعثُ بحبها لكـ |
Heyhat, onun müşfik sevgisini nasıl kazanacağımı bilemiyorum zira beni bir eski eser gibi görmesinden korkuyorum. | Open Subtitles | لكني لا أعرف كيف أفوز بحبها لخشيتي أن أبدو بعينيها كأثر من الماضي |
Köpekler seviyormuş gibi yapıyor, çünkü insanlar okşamayı sevdiği için. | Open Subtitles | الكلاب تتظاهر بحبها لذلك لأنهم .يعرفون أن البشر يحب فعلها |
Özellikle de, gerçek duygularını gizlemek adına sahte aşk ilanı yapan bir kadın için. | Open Subtitles | خاصة بالنسبة لإمرأة إعترفت كذباً بحبها حتى تغطي على قلبها الحقيقي. |
O'na âşık ve ona sahip olmak için çeşitli yollar arıyordu. | Open Subtitles | لايظن بأنها سارقة إنه واقع بحبها يحاول أن يجد لنفسه طريقة ليدخل حياتها |
Onu severek kendini aptal durumuna düşürmüştü. Onu görmeliydin. | Open Subtitles | لقد جعلت من نفسها أضحوكة بحبها له ليتك رأيتها |
Banagelve baştan tanıtmakiçinbir kız onun için Güz, onu duramazlar Güvenbana,bayım,obenimkardeşim | Open Subtitles | تعال إلي لأغريك لدي فتاة لأعرفك عليها قع بحبها ، لا يمكنك مقاومتها صدقني يا سيد ، إنها شقيقتي |
Amy ise kendini Karma'ya çok kaptırdı galiba ve dün gece onu sevdiğini söylemiş ve Karma onu reddetmiş. | Open Subtitles | أيمي متعلقة جدًا بكارما، تقريبًا هي كالخبز المعقود. على ما يبدو أنها اعترفت لكارما بحبها الليلة الماضية، وكارما رفضتها. |
Onun aşkını kazanmak için işe yaramaz insanlardan kurtulmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه من أجل أن أفوز بحبها كان علي أن أتخلص من النفاية الإنسانية |
Karısı, ölmüş olan eski aşkını düşünüyormuş. | Open Subtitles | لقد كانت تفكر بحبها الأول ، والذي كان متوفى |
Onun...onun aşkını tekrar kazanmak zaman alacaktır ama bu oldukça heyecan verici bir ihtimal, değil mi? | Open Subtitles | كلاّ، سيستغرق الأمر وقتًا لأظفر بحبها ثانية ولكنه احتمال مثير، صحيح؟ |
Sanırım ona, evlendikten iki sene sonra, gerçekten aşık oldum. | Open Subtitles | بعد سنتين من الزواج وقعتُ بحبها بمعنى الكلمة |
- Şu ana kadar aşık olduğum tüm kızların listesi, ve listedeki tek isim seninkisi. | Open Subtitles | هذه قائمة كل فتاة وقعت بحبها وأسمك هو الوحيد الذي كتب عليها |
Lisa'yla buluşmak, aşık olmak, kendimi hiç bu kadar canlı hissetmemiştim. | Open Subtitles | ، أقابل ليزا ، وأقع بحبها لم أشعر بالحياة هكذا من قبل |
...seni özlediğimi ve sana sevgilerini yolladığını söylememi istedi. | Open Subtitles | (فيرتشيلد) للتأكد من إخباركم بأنها تفتقدكم وترسل بحبها لكم جميعاً |
Mm. Catherine iyi olmanı umuyor özellikle de bana sevgilerini iletmeni yazmış. | Open Subtitles | تأمل (كاثرين) أن تكوني بخير وتطلب منكِ أن تخبريني بحبها لي |
En azından onun amaçlanan sevgisini kazanmak zorunda değilim zira gözlerinde bir hatıram olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | لكني لا أعرف كيف أفوز بحبها لخشيتي أن أبدو بعينيها كأثر من الماضي |
O zaman ben de seviyormuş gibi görünürüm. | Open Subtitles | ممكن ان أتظاهر بحبها. |
Geçen sefer Hi-cun'un evinde, ...Bo-kyun sana ilân-ı aşk etmiş. | Open Subtitles | فى آخر مرة فى منزل (هى يون) (بو كيونغ) صرّحتْ لك بحبها |
Yok, kaldırımda sosisli satarken bütün töreni izleyip anneme ilk görüşte âşık olmuş. | Open Subtitles | كلا، لقد كان يبيع النقانق على الممر الخشبي ولكنه شاهد المسابقة بأكملها وشاهد أمي بطبيعة الحال ووقع بحبها |
Onu severek kendini aptal durumuna düşürmüştü. Onu görmeliydin. | Open Subtitles | لقد جعلت من نفسها أضحوكة بحبها له ليتك رأيتها |
Kızın, onun için ne yapmış olduğunu öğrendi ve ona baştan aşık oldu. | Open Subtitles | لقد سمع بما فعلته لأجله، ووقع بحبها مجدداً |
Kız onu sevdiğini, kaçamaklarını bırakacağını ve işinden izin alacağını itiraf ediyor. | Open Subtitles | أعترفت له بحبها و أخبرته انها سوف تتوقف عن مجونها الحالي و تأخذ إجازة من وظيفتها |