| - Arkadaşları ne zaman aramaya başlar? | Open Subtitles | كم سيطول الأمر حتى يأتي أصدقائه بحثاً عنه ؟ |
| Aslında oraya onu aramaya gitmiştik. | Open Subtitles | ذهبنا خصيصاً لتلك المنطقة بحثاً عنه |
| Nesic de onu aramaya geldiğinde aynı şeyi söyledi. | Open Subtitles | هذا نفس الشيء الذي قاله (نيسيك) عندما جاء بحثاً عنه هل كان (نيسيك) هنا؟ |
| O herifin onu aramak için buraya geldiği gün. | Open Subtitles | في اليوم الذي اقتحم فيه ذلك الرجل المكان هنا بحثاً عنه |
| Bana inandı, Harry. Ve onu aramak için buraya geldi. | Open Subtitles | صدقتني يا (هاري) و جاءت إلى هنا بحثاً عنه |
| ...ona yanlışlıkla 3 çeyrek verdim... ..hatayı düzeltmek için Onu bulmak tüm öğlenimi aldı. | Open Subtitles | أعطيته ثلاثة أرباع بالخطأ. أمضيت وقت الظهيرة بأكمله بحثاً عنه. |
| Adamları onu ararken, etrafı velveleye verdiler. | Open Subtitles | أصدقائه يحققون مع الجميع بحثاً عنه |
| Ormana aramaya gitmiş. | Open Subtitles | لقد عادت للغابة بحثاً عنه .. |
| -Ben aramaya gidiyorum. | Open Subtitles | -سأذهب بحثاً عنه |
| Bana inandı, Harry. Ve onu aramak için buraya geldi. | Open Subtitles | صدقتني يا (هاري) و جاءت إلى هنا بحثاً عنه |
| Bana onun nerede olduğunu söyleyin, yoksa emin olun Onu bulmak için dünyanın altını üstüne getiririm. | Open Subtitles | أخبريني بمكانه، أو أقلب هذا العالم رأساً على عقب بحثاً عنه. |
| Onu bulmak için dünyanın altını üstüne getireceğim. | Open Subtitles | سأقلب هذا العالم رأساً على عقب بحثاً عنه. |
| Annem, Avrupa'nın yarısına onu ararken yazdı. | Open Subtitles | راسلت أمي نصف (أوروبا) بحثاً عنه |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 