| Bu saldırı, 2007'de Pentagon'daki telefonların devre dışı bırakıldığı olaya benziyor. | Open Subtitles | القرصان يذكر بحدث عام 2007 الذي عطل بشكل مؤقت خدمة الهاتف لوزارة الدفاع. |
| Dinle, tanıdığım herkes benzer bir olaya maruz kaldı. | Open Subtitles | اسمعي كل شخص أعرفه كل شخص قد مر بحدث مشابه |
| "Söz konusu gizemli elektromanyetik darbe portatif cihazları ve tüm enerji şebekesini bozarak felaketle sonuçlanabilecek bir olaya..." | Open Subtitles | هذا النبض الكهرومغناطيسي الغامض'' عطل الأجهزة وشبكات الكهرباء بأكملها... مما تسبّب بحدث كارثي خلال... |
| Adrianna birkaç gün içinde bir yardım etkinliği yapıyor. | Open Subtitles | حسناً ، إن (آيدريانا) ستغني . بحدث خيري بعد يومين |
| Daha çok, korkunç... kişisel bir tiyatro etkinliği gibi. | Open Subtitles | إنه أشبه بحدث مسرحي شخصي... شديد الزعر |
| Bazen değiştiriyor-- Bilmek istediğim bir-- Sadece bu olaya karşı olan bakış açın nedir, bunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | إن كان هذا يربطني بحدث |
| Bekarlar etkinliği. | Open Subtitles | الخاصة بحدث العُزّاب؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 