Diplomatik ilişkiler konusundaki Viyana Anlaşması tüm diplomatların yerel mahkemelere karşı tam dokunulmazlığı olduğunu belirtiyor. | Open Subtitles | تقول اتفاقية فيينا حول العلاقات الديبلوماسية أن جميع الديبلوماسيين يتمتعون بحصانة كاملة فيما يتعلق بالمحاكم الوطنية، |
Arabanda park cezası,... ne idüğü belirsiz bir robot resim ve diplomatik dokunulmazlığı olan bir şüphelin var. | Open Subtitles | لديك ملصق إيقاف السيارات على سيارة لديك رسومات غير واضحة و لديك مشتبه به بحصانة دبلوماسية, و التي, كما تعرف غير مقيّدة بدستور |
Tüm uluslararası personelin dokunulmazlığı var. | Open Subtitles | جميع الموظفين الدوليين يتمـتعون بحصانة |
Diplomatik dokunulmazlıkla seyahat eden ilk gizli operasyon casusu değil. | Open Subtitles | لن يكون أول عميل خفي يسافر بحصانة دبلوماسية |
Tam bir dokunulmazlıkla gizlice Gotham'ı yönetme gücü olan bir grup. | Open Subtitles | واحدة التي تسيطر على (السلطة في (غوثام من الظلام بحصانة كاملة؟ |
Tam dokunulmazlıkları olan Rus diplomatlar. | Open Subtitles | إنهم ديبلوماسيون روس يتمتعون بحصانة ديبلوماسية كاملة |
Görünen o ki, Liu'ya sataşan üç adamın diplomatik dokunulmazlıkları varmış. | Open Subtitles | يبدو أنّ الثلاثة اللذان كانا يُخيفان (ليو) يتمتعون بحصانة دبلوماسيّة. |
Diplomatik dokunulmazlığı var, kesinlikle bir şey yapamayız. | Open Subtitles | يتمتع بحصانة ديبلوماسية لا تمس. |
dokunulmazlığı olan bir adama göre demek istediniz. | Open Subtitles | تقصدين رجل بحصانة. |