Sabaha şu tüm kanalları, çeşmeleri, sokakları gösteren broşürlerden birini görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد رؤية صورة بهذا في كل قناة، شارع و مياه بحلول الصباح |
Bu mekan Sabaha kadar daha önce hiç burada bulunmamışız gibi görünmeli. | Open Subtitles | هذا الموقع بحاجة لأن يبدو وكأننا لم نكن هنا أبداً بحلول الصباح |
Eğer Sabaha kadar bir isimle gelmezsen, bu iş sana patlar. | Open Subtitles | إذا لم تحصل على اسم بحلول الصباح فسيكون الأمر على عاتقك |
Sabah Amerika'da olacaksın. | Open Subtitles | انت بخير، أنت بخير ستكونين في أمريكا بحلول الصباح |
Şimdi mesaj verildiğine göre Sabaha kadar kaçsa bile benim için felaket olmaz. | Open Subtitles | الآن، هذه الرسالة قد وصلت إن حاول الهرب بحلول الصباح لن أعتبرها كارثة |
Bonnie orada bir karar verdi üçüncü Sabaha yaklaşırken acı çekiyordum ve pamuk ipliğiyle dayanıyordum, | TED | واتخذت بوني قرارا بحلول الصباح الثالث بأنني كنت أعاني وأنني كنت على مقربة من خطر ما |
Kimse bilmiyor, ama herkes Sabaha, hiçbir İsrail'linin canlı kalmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف ، و لكن الجميع يقولون أنه بحلول الصباح لن يهرب إسرائيلى حياً |
Uygun değil ama 12 saat içinde hazır olması gerek. Sabaha gitmeye hazır oluruz. | Open Subtitles | إنه ليس متطابقاً مع أجهزتنا، لكني سأجعله يعمل . خلال 12 ساعة، سنكون جاهزين للانطلاق بحلول الصباح |
Voss: " Bu beş yüz parça Sabaha yanıp kül olmalı," dedi. | Open Subtitles | فقال بحلول الصباح الـ 500 قطعة يجب يفنوا يتحولوا الى رماد |
Oraya git ve Sabaha kadar yüz adam daha gelmesini sağla. | Open Subtitles | صل إليه والتقطه واجلب لي مئة رجل إضافي بحلول الصباح |
Böyle giderse, Sabaha beyaz bir kedi olacağım. | Open Subtitles | على هذا الحال ساكون قط ابيض بحلول الصباح |
Rotamızı değiştirelim. Belki Sabaha buradan çıkmış oluruz. | Open Subtitles | لنغير مسارنا ربما قد نخرج من هنا بحلول الصباح |
Kaygılanma. Sabaha yine eski cazibesine kavuşur. | Open Subtitles | لا داعي للقلق , انه سيكون بسحره المعتاد بحلول الصباح |
- Sabaha geçer. Sabah olmadan önce açmayın. | Open Subtitles | بأبقى عيناك مغلقه جيداً طوال الليل ، سيذهب بحلول الصباح لكن لاتفتحهم قبل ذلك |
Sabaha kadar donup, kurtlara kahvaltı olacağız. | Open Subtitles | بحلول الصباح سنكون قد صرنا مقبلاتٍ مثلجة للذئاب |
Kızarmış domuz ve püre var. Yarın Sabaha ölür. | Open Subtitles | لحم مقلي وبطاطا مهروسة سوف يموت بحلول الصباح |
Çamurlu ayakkabılar mahkum ettirirse, onu Sabaha darağacında sallandırırlar. | Open Subtitles | لو كان الحذاء الطيني كفيل بتجريمه لكانوا علقوه بالمشنقة بحلول الصباح |
Blaisdell'e Sabah şehirden gitmesini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُ بليسديل أَنْ يَخْرجَ من البلدةِ بحلول الصباح. |
Sabah olduğunda, İtalyan direnişi kırıldı. | Open Subtitles | و بحلول الصباح كانت المقاومه الأيطاليه قد أنهارت تماماً |
Ama yarın Sabah hastaneye yatırılması gerekecek. | Open Subtitles | لكن بحلول الصباح أخشىأنهسيحتاجلبعضالعلاج. |
Sabahleyin dostumuz patronunun sporunu ayıplamamayı öğrenir. | Open Subtitles | بحلول الصباح ، سوف يعرف صديقنا شئ أفضل من إدانة رياضة سيده |