Beni dinleselerdi, her şey çay saatine kadar bitmiş olurdu. | Open Subtitles | حسناً إن استمعوا إلى فسوف تنتهي بحلول وقت الشاي |
Çay saatine kadar herkes öğrenmiş olacak. | Open Subtitles | و سيعرفون الخبر بحلول وقت الشاي |
- Çay saatine kadar burada olur herhalde. | Open Subtitles | -آمل أن يصل بحلول وقت الشاي |
Ben dönene kadar Jay odamı bebek odası yapar. | Open Subtitles | لأنه بحلول وقت عودتي جاي سيكون حول غرفتي الى غرفة رعاية للطفل |
Bir süreliğine ortalıktan kaybolup, tekrar dönene kadar unutulmayı ve dünyanın bizim için daha iyi bir yer olmasını ümit etmek güzel fikir gibi görünüyordu. | Open Subtitles | ولكن يبدو أنها فكرة جيدة ، الابتعاد والأمل أنه بحلول وقت عودتنا سيتم نسياننا وسيكون العالم مكانا الطف |
Ben ters dönene kadar, adam kaçar gider. | Open Subtitles | بحلول وقت إدارة الشاحنة هنا، سيكون قد رحل. |
Normalde okuldan sonra basketbol antrenmanı yaparız ama biz geri dönene kadar, yarısı bitmiş olur. | Open Subtitles | حسناً، عادة نُقيم تدريبات كُرة سلّة بعد ذلك، لكن بحلول وقت عودتنا، سيكون قد انتهى جُزئياً. |
Sen dönene kadar kum saatindeki kumlar biter. | Open Subtitles | الرمل سينفذ من الساعة الرملية بحلول وقت عودتك |