Hiç merak etme. Bir çözüm bulacağımızdan eminim. | Open Subtitles | ولكن لا تقلق أبداً أنا متأكد أننا سنأتي بحلٍ ما |
Şu sümüklüböcek problemi için bir çözüm bulmam gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ أن أتي بحلٍ لمشكلة الحلزون |
Ne olursa olsun ben bir çözüm yolu bulurum. | Open Subtitles | سأفكر بحلٍ لذلك |
Bir büyük mesele hakkında, nasıl ilerleriz diye oturup düşündüğünüzde -- bu evde olabilir, işte olabilir veya yeniden küresel bir sahnede olabilir çözüm için teknolojinin ötesinde düşünmekten kendinizi alıkoymayın çünkü şu anda teknolojik evrim hakkında ahlaki evrimden daha fazla endişeleniyoruz. | TED | ولذلك فإننا حين نجلس ونفكر كيف نحقق تقدمًا فيما يتعلق بمشكلة عويصة -- قد تكون في المنزل، قد تكون في العمل، قد تكون مجددًا على مستوى العالم -- لا تمنع نفسك من التفكير بحلٍ يتجاوز التكنولوجيا لأننا في الوقت الحالي مهتمون بالتقدم التكنولوجي أكثر من اهتمامنا بالتقدم الأخلاقي. |
Siyasi bir çözüm talep edecek. | Open Subtitles | هو سيطالب بحلٍ سياسي" ".علينا |