Onu kasayı açmaya zorladın. Ama bir silahı olduğunu bilmiyordun. | Open Subtitles | لقد جعلتَه يفتح تلكَ الخزنة، ولكن مالم تكن تعرفه أنّ بحوزته مسدس |
Tabii adamın silahı olduğunu o sürtük söylememişti. | Open Subtitles | لكن العاهرة لم تخبرني أن ذلك الشخص كان بحوزته مسدس |
Okuldan birinin silahı mı var? | Open Subtitles | من ؟ هل لدينا شخص في مدرستنا بحوزته مسدس ؟ |
Onu geçen yıl tutuklamıştım ve bir silahı vardı. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا الشاب، حسناً؟ لقد اعتقلته السنة الماضية و قد كان بحوزته مسدس |
Öteki çocuğun silahı hala elinde. | Open Subtitles | الطفل الآخر ما زال بحوزته مسدس |
Golf sopasıymış. silahı yok. | Open Subtitles | إنه مضرب غولف لا يوجد بحوزته مسدس |
- silahı var mıydı? | Open Subtitles | هل كان بحوزته مسدس ؟ |
Jack, cihazı Adrian'dan almaya çalıştım ama silahı vardı. | Open Subtitles | (جاك)، حاولتُ أخذ الجهاز من (أدريان)، لكن كان بحوزته مسدس. |
silahı var! | Open Subtitles | بحوزته مسدس! |
silahı var! | Open Subtitles | بحوزته مسدس ! |