böylece aileleri ve dostları yarış boyunca yerlerini takip edebiliyor. | Open Subtitles | بحيث يمكن للعائلة والأصدقاء تتبعهم اينما ذهبوا طوال فترة السباق |
böylece yapının bütünü rüzgar estiğinde hareket edebiliyor. | TED | بحيث يمكن نقل كل شيء بلطف عندما تهب الرياح. |
Bu veri akışı tüm kirliliğin bir haritasını çıkarmamızı sağlayacak, böylece herkes bunu görebilecek. | TED | سوف يمكننا تدفق البيانات الخاص به من رسم خريطة لهذا التلوث، بحيث يمكن للجميع رؤيته. |
O eski hikayenin bitmesine izin vermeliyiz böylece yeni ve daha doğru bir hikaye anlatılsın. | TED | يجب أن نتحرر من القصص القديمة بحيث يمكن لقصة جديدة أكثر واقعية أن تُحكى |
İşte bu yüzden, yepyeni bir bölüm açabilmesi için müzeye bağışta bulunduk. | Open Subtitles | ولهذا فإننا قد تبرعنا بالمال بحيث يمكن للمتحف بناء جناح جديد |
so that the city may be cleansed and rebuilt by us. | Open Subtitles | بحيث يمكن تطهير المدينة وإعادة بناؤها بواسطتنا |
Düzenleri tamamen ayarlanmış durumda, böylece gerçekten büyük miktarda balık topluyorlar. | TED | يتم تكوين جميع التشكيلات بحيث يمكن للسمك أن يتجمع بشكل أوسع بكثير. |
[Ses hareket ediyor.] Bu özellikleri araba sesi gibi küçük bir ses varlığına aktarırım. böylece müziğin devinim gücü sesi harekete geçirebilir. | TED | أنتقل إلى كيان صوتي صغير مثل صوت سيارة، قوة حركة الموسيقى، بحيث يمكن لهذا الصوت التحرك. |
Mobilyalar yapılandırılmış, böylece çocuklar büyük, güçlü ekranların karşısında oturabiliyorlar, hızlı internet bağlantısı var, fakat grup olarak çalışıyorlar. | TED | تم تصميم الأثاث بحيث يمكن للأطفال الجلوس أمام شاشات كبيرة ، اتصالات عالية السّعة ، وفي مجموعات. |
Yuvalarını Cape'in dışında kurarlar ve yavrulama zamanlarını ayarlarlar böylece tüyleri yeni çıkmış olan yavruları balık sürülerini takip ederken onlara katılabilirler. | Open Subtitles | تركت أعشاشها علي الرأس البحري وزامنت موسم تكاثرها بحيث يمكن لصغارها أن تشاركها في ملاحقة أسراب الأسماك. |
böylece çocukların ileride ne yapmak istediğine dair bir fikri olsun diye. | Open Subtitles | بحيث يمكن للأطفال معرفة ما يريدون القيام به لاحقاً |
böylece onu tekrar görür, doğru dürüst veda edebilirsin. | Open Subtitles | بحيث يمكن لك ان تراها ، تمسكها مرة اخرى وتودعها بشكل لائق |
böylece geçiş süreci tatilden hemen sonra başlayabilir. | Open Subtitles | بحيث يمكن أن تبدأ الفترة الإنتقالية مباشرةً بعد العطلة |
Belki de bilim, çalışmakta olan daha yüksek bir otoriteyi açığa çıkardı doğanın kanunlarını ayarladı ve böylece kainatımız ve biz var olduk. | Open Subtitles | ربما يكون العلم قد كشف عن وجود قوى عليا تدخلت فى الأمر واضعة قوانين الطبيعة بحيث يمكن أن نوجد الكون ونحن |
Birkaç şeyi dışarı çıkarmam gerekiyor, böylece eskiciler bunları alabilirler. | Open Subtitles | يجب علي أن أخرج حفنة من الاشياء خارجاً بحيث يمكن لرجل إزالة القاذورات بأن يأخذها معه. |
Birisi demiri bağlama yolunu bulmuş böylece kasayı iki boyut arasına koyabilmiş. | Open Subtitles | احدهم وجد طريقة لربط الحديد بحيث يمكن ان يكون بين بعدين |
böylece Ian gündüzleri yaşardı ve ben de tüm geceyi seninle geçirebilirdim. | Open Subtitles | بحيث يمكن يكون لايان النهار ويكون لي الليل كله معك.. |
Bilirsiniz, bazı insanlar bahşişi gerçek parayla verir böylece diğer insanlarda kira gibi ödemelerini yapar. | Open Subtitles | أتعلم, بعض الناس يتركون الإكرامية نقوداً حقيقة، بحيث يمكن للأشخاص الآخرين دفع ثمن الأشياء، مثل الإيجار. |
İki kurbanı da bulunabilecekleri yerlere bıraktı, böylece verdiği zarar onarılabilecekti. | Open Subtitles | قام برمي كلا الضحيتين في مواقع بحيث يمكن أيجادهم و بالتالي معالجة الأضرار التي أحدثها بهم |
İşte bu yüzden, yepyeni bir bölüm açabilmesi için müzeye bağışta bulunduk. | Open Subtitles | ولهذا السبب تبرعنا بالمال... بحيث يمكن للمتحف بناء جناح جديد كليًا |
so that the city may be cleansed and rebuilt by us. | Open Subtitles | بحيث يمكن تطهير المدينة وإعادة بناؤها بواسطتنا |