Kılık değiştirmesi işe yaramış, onun bir denizci olduğunu zannetmişlerdi. | Open Subtitles | بالتنكّر الذى فعله إعتقدوا أنّه كان بحّاراً |
Genç denizci ben değilim ki, Cody. Ben otuzlu yaşlarında bir denizciyim. | Open Subtitles | لستُ بحّاراً صغيراً بل (كودي)، أنا بحّار تجاوز الثلاثين |
Kimseye "denizci" deme tabii o insanın denizci olduğundan kesinlikle emin değilsen. | Open Subtitles | لا تطلق على أحداً لقب " بحّاراً " |
Finch, şu an şehirde kaç denizci var? Yaklaşık olarak 6000. | Open Subtitles | -فينش)، كمْ بحّاراً يتواجد في المدينة الآن؟ |
Büyükbabası denizci olan Mr. Taylor. | Open Subtitles | سيّد(تايلور)الذي جدّه كان بحّاراً |