Bu ağaçlar her gün 20 milyar litre su buharını açığa çıkarırlar. | Open Subtitles | تصدر هذه الأشجار يوميًا حتى عشرين ألف بليون لتر من بخار الماء |
Zira kuzeydoğu menşeili rüzgarlar, Amazonlar'ın üzerinden geçerken su buharını da verimli bir şekilde toplarlar. | TED | بسبب الرياح التجارية الشمالية الشرقية اثناء مرورها فوق الامازون تلتقط بخار الماء بفعالية |
Ama meteorolojik radarlar bize, bulut oluşumlarının yerlerini gösterir çünkü su buharını saptayacak şekilde ayarlanmışlardır. | Open Subtitles | ولكن سوف تظهر لنا رادار الطقس مواقع تشكيلات السحب , لأنه ضبطها للكشف عن بخار الماء. |
Atmosferde çok fazla ekstra enerji var, çok fazla ekstra su buharı var. | TED | هناك الكثيرمن الطاقة الزائدة في الغلاف الجوي. وهناك الكثير من بخار الماء الزائد. |
Sonra daha fazla su buharı havaya karışacak, sera gazını oluşturan bir diğer güçlü etmen. | TED | ثم تزيد كمية بخار الماء في الهواء، ليشكل غاز دفيئة آخر. |
Okyanus üzerinde parlayan ve su buharını gökyüzüne çıkararak bulutlar oluşturan Güneş. | Open Subtitles | الشمس أشعّت على المحيط وجعلت بخار الماء يرتفع الى السماء و يكوّن الغيوم |
Yani şunu çok açıkça söyleyeyim, cihazın ürettiği şey kesinlikle su buharı değil. | TED | دعوني أوضح هذا الأمر: إنّ ما ينبعث ليس بخار الماء على الإطلاق. |
Nefesindeki su buharı dudaklarındaki tuzla beraber gizli parmak izindeki yağlara yapışır. | Open Subtitles | بخار الماء من انفاسك والتى ستلتصق بالزجاج وتظهر البصمات المستترة |
Ağaçlar giderek daha fazla su buharı üretiyor. | Open Subtitles | تصدر الأشجار المزيد والمزيد من بخار الماء |