Tamam, iyi ki bu sorun çözüldü. Şimdi bu karmaşa ile ne yapacağız? | Open Subtitles | حسناً ، هذا حل هذه المشكلة لكن ماذا سنفعل بخصوص هذه الفوضي ؟ |
bu operasyonda, senin ve benim aramdaki fikir ayrılıklarını Bakan'a söylememeni takdir ediyorum. | Open Subtitles | أنا ممتنة لأنك لم تعلم الوزير بالخلافات التي كانت بيننا بخصوص هذه المهمة |
Bana bu kadından bahsettiğinden beri tanıdığım kişiden çok uzak bir yere gidiyorsun. | Open Subtitles | منذ أن أخبرتني بخصوص هذه المرأة وأنت تتغـير أكثر وأكثر مما أعـرفك عليه |
Biz kardeşiz. bu tip şeyler hakkında konuşmamız gerekir, değil mi? | Open Subtitles | نحن اخوات، ويجب ان نتحدث بخصوص هذه الاشياء، اليس كذلك ؟ |
Bekle, bekle, bekle bana o çilli kız hakkında biişeyler söylemelisin | Open Subtitles | انتظري، انتظري، انتظري، يجب عليك تعطيني شيئا بخصوص هذه الفتاة المنمشة |
bu bölgeyle ilgili bir şey olmalı, bu madenle. | Open Subtitles | لابدأنهشئ ما ,بخصوص.. هذه المنطقه وهذا المنجم .. |
bu kız hakkında merak edilmeye değer bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء بخصوص هذه الفتاة يستحق أن ينتابكما الفضول بشأنه |
Biz TEDcilerin bu krizle ilgili ne yapacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | TED | لا أستطيع الصبر لأرى ما سنفعله بخصوص هذه الأزمة. |
Ancak bu sorun hakkında bir şeyler yapmalıyız. | TED | لكن نحتاج ان نقوم بعمل ما بخصوص هذه المشكله. |
bu eğitim, politika ve dine ilişkin sorunlarda göçmenler hakkındaki çoğu tahminimiz yanlış. | TED | لذا بخصوص هذه القضايا التي تتعلق بالتعليم والسياسة والدين، الكثير من الأشياء التي نفترضها حول المهاجرين غير صحيحة. |
bu resimde gerçekten sevdiğim şey yan taraftaki iki olgun adam. | TED | وما يعجبني حقيقة بخصوص هذه الصورة بالذات هما الرجلان المسنان على الجانبين. |
bu parçaları ortaya çıkarmamı ve nasıl yapacağımı düşünmemi sağlayan şey işte biraz da bu. | TED | وهذا هو ما دفعني للأمام بخصوص هذه القطع، والتفكير في كيفية إنتاجها. |
Ayrıca bu olayın Birleşik Devletler'de çok fazla yankı bulmamasını da ilginç buluyorum. | TED | أعتقد أيضاً وما يثيرُ الإهتمام أن هناك تغطية قليلة بخصوص هذه القضية في الولايات الأمريكية. |
Senin bu konuya dair deneyimlerini anlamalıyım. | TED | ورغم ذلك علي أن أفهم تجربتك بخصوص هذه الأشياء. |
Laboratuvar seviyesinde daha fazla araştırmadan sonra, bu fikrin çok büyük bir deneyini yapmamız için büyük bir şirketten teklif aldık. | TED | بعد عملٍ مضنٍ في المختبر وعلى مستوى بحثي، حصلنا على اقتراحٍ من شركة هامة للقيام بمحاولة كبيرة بخصوص هذه الفكرة. |
Bugün burada anlatacağım şey, bitkinin en harika yanının bu olmadığı. | TED | ولكنني هنا اليوم لأخبركم أن هذا ليس أروع شيء بخصوص هذه النبتة. |
bu konuda onunla tamamen aynı fikirleri paylaşıyordum. | Open Subtitles | كنتُ على وفاق كامل معها بخصوص هذه النقطة |
bu kuvvetle ilgili bilmeniz ve hatırlamanız gereken sadece bir tane önemli şey vardır. | Open Subtitles | هناك شيء واحد مهم لتعلموه وتتذكروه بخصوص هذه القوة |
Çok üzgünüm, ama bu konularda çok inatçıdır. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً. أظن بأنه عنيد منتهى العند بخصوص هذه الأمور. |
Ben sadece bu kızla ilgili bir şeyler olduğunu söylüyorum sadece buna parmak basamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول بأنّ هناك شيئا بخصوص هذه الفتاة لا يمكنني التوقف عن وضع اصبعي عليه |