Bütün o korkunç şeyleri hayal etmeye çalıştım, herifin kızın belindeki fil dövmesini yalamasını ve kız onun taşaklarını kavrarken, minik memesini emdirmesini falan, bir de herifin kızın goncagül gibi dudaklarını emmesini. | Open Subtitles | حاولت تخيل كل تلك الأمور الفضيعة مثل لعقه لمؤخرتها ومص حلمتها الصغيرة بينما هي ممسكة بخصيتيه |
Neredeyse taşaklarını yumruğumla hissedecektim. | Open Subtitles | أستطيع أن أشعر تقريباً بخصيتيه على قبضتي! |
- Randy'nın kocaman taşakları var. - Boş versene hayvanın taşaklarını. | Open Subtitles | راندي) يمتلك خصيتين ضخمتين) - "لا تبالي بخصيتيه" - |
Meğerse kadın bunun hayalarına tekme atıp futbol topu gibi patlatmış. | Open Subtitles | اتضح أنها ركلته بخصيتيه بشكل قوي للغاية فانفجرتا كالكرات |
Birinin adamın hayalarına tekme attığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظن أحدهم تسلل هنا كي يركله بخصيتيه |
Taşaklarıyla düşünen bir başka Arap işte. | Open Subtitles | قلت هذا لأبيّن لك مدى دهاء عربي يفكّر بخصيتيه |
Taşaklarıyla oynaşmak için mi? Başka kimse oynaşmıyor ya. | Open Subtitles | حتى يتمكن من اللعب بخصيتيه لأن لا أحد سيفعل له ذلك؟ |