Ve eğer hastaysan, aynı zamanda doktor olan kız arkadaşını aramalısın çünkü profesyonel fikrime göre kendine bakma konusunda fecisin. | Open Subtitles | وإذا كنت مريضا فعليك الإتصال بخليلتك والتي تصادف ايضا انها طبيبة لأنه في رأيها المهني |
kız arkadaşını duygusal olarak kullanmak amacıyla ebeveynliğim hakkında mızmızlandığını duydum. | Open Subtitles | أفهمّ أنّك كنت تنوح بخصوص تربيتي لك، حتّى تتمكّن من التلاعب بخليلتك. |
Turk, eski kız arkadaşını aramaya başladığında ne kadar kızdığımı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | - لا ! " ترك " .. انت تعلم كيف أنني حزينة بسبب بدايتك مناداتي بخليلتك السابقة ؟ |
Önceliğimiz kız arkadaşını aramak değil. | Open Subtitles | -اتصالك بخليلتك ليس من أولويّاتنا |
Sonra da kız arkadaşını aradın. | Open Subtitles | أجل، وبعدها اتصلت بخليلتك |
Sen de kız arkadaşını kontrol edemedin. | Open Subtitles | و لم تستطع أنت التحكم بخليلتك يعني (أمارا) |
- kız arkadaşını nişanlım için feda ettin. | Open Subtitles | لقد ضحيت بخليلتك مقابل خطيبتي |
Dave, kız arkadaşını arasana. | Open Subtitles | ?"? ديف" إتصل بخليلتك |