"بخنقها" - ترجمة من عربي إلى تركي

• boğup
• boğmaya
• boğarak
• boğdu
• boğmuş
• boğmasını
• boğazlayarak
• boğdunuz

- Tek kurban ama onu boğup bıçaklamış.
ضحية واحدة فقط، لكنه قام بخنقها ثم طعنها.

Bir hukuk öğrencisini hamile bırakıp elleriyle boğup öldürdü.
لقد جعل طالبة حقوق حاملاً وقام بخنقها بيديه العاريتين

Onu boğmaya çalıştığınızı söylemiş.
لقد أشارت إلى أنك حاولت القيام بخنقها

Michael kıskançlık kriziyle Adam'ı öldürdü, Lois Michael'ı reddetti, Michael onu boğarak öldürdü sonra da kendini vurdu.
لقد قتل مايكل اّدم فى نوبة غيرة شديدة كانت لويس قد رفضت مايكل فقام بخنقها حتى الموت

Onu kendi atkısıyla boğdu.
قام بخنقها بوشاحها الخاص

Katil onu, boynundaki atkıyla boğmuş.
القاتل قانم بخنقها بالوشاح الذي كانت ترتديه

Orada oturmuş Griffin'in Lila'yı boğmasını seyrediyordum.
كنت واقفة هناك اشاهد (غريفين) يقوم بخنقها

Mağaraya girdi, eroinle karşılaştı, adada bir uyuşturucu çetesinin olduğunu anladı, birisi de onu boğazlayarak susturdu.
وهى تعرف بوجود المخدرات فى الجزيرة , وهناك من قام بخنقها ليمنع صراخها

Sen ve Curtis kardeşime tecavüz ettiniz boğdunuz ve onu bir çöp gibi ormana attınız.
انت و كيرتس اغتصبتم اختى قمتوا بخنقها , ثم القيتموها فى الغابة مثل قطعة القمامة

Sonra, Daniel evlenmemeleri için bir sebep kalmadığını söyledi onu boğup öldürerek mükemmelliğe kavuşturdu ve üzerini çiçeklerle örttü.
ثم قال بأنهما سيتزوجوا الآن و أتمّ ذلك... . بخنقها حتى الموت و بتغطية جثتها بــ( الزهور البريّة )

Onu boğmaya başladı, biz de-- biz de onu ittik.
وبعدها كان يقوم بخنقها فقمنا بضربه ... أنا

Ama adam onu boğmaya çalıştı.
لكنه قام بخنقها.

Kadın ilişkiyi bitirmeye çalışmış, adam da onu boğarak öldürmüş. Aylardır haberlerde geçiyor.
حاولت إنهاء العلاقة، فقام بخنقها لقد كانت تذاع في الأخبار لعدة أشهر

Yüzünü bir yastıkla kapatıp boğarak öldürdüğün Melinda Lane miydi?
هل كانت (مليندا لين) عندما قمت بخنقها بوسادة وقتلتها؟

Stan'in karısı başka adamlarla görüşüyordu ve o da onu boğarak öldürdü.
زوجة (ستان) كانت برفقة رجال أخرين، وثم قام بخنقها.

Sully boğdu onu. İş ortağım Avi onları buraya getiriyordu.
قام (سولي) بخنقها معاوني (آفي) كان يقودهم إلى هناك

- sonra da işini bitirmek için boğdu?
-ثم قام بخنقها ليقضي عليها ؟

Birileri onu kazadan sonra mı boğmuş?
أقام أحدهم بخنقها بعدما تعرضت لحادثة السيارة ؟

Ve kabartmalardan üçü LCF olarak imzalanmış. Kötü haber ise biri onu boğmuş ve koleksiyonuyla güzel bir ateş yakmış.
الاخبار السيئة انة قد قام شخص بخنقها

Sarah Tran'ı boğazlayarak öldürdüğünden bahsetti mi?
(هل أخبرك كيف قتل (سارة تران بخنقها من رقبتها؟

Julie Sullivan, 1997'de boğazlayarak bataklığa attığın hemşire.
(جولي سويلفان)، الممرضة التى قمتَ بخنقها وإلقائها في المستنقعات في عام 1997

Siz de ona zincirle vurup onu boğdunuz.
بالسلسلة و قمت بخنقها