Polis gerçeği keşfedince, kadın ona ihanet etti. | Open Subtitles | ثم عندما اكتشف البولس الحقيقة قامت بخيانته |
İyi adamın aradığı tek kişinin kendisine ihanet etmesiyle ...sonuçlanan kusurlu aksiyon filmlerinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره افلام الاكشن الوضيعة التي عندما يتصل الشخص الجيد بشخص ما يثق به ينتهي به الامر بخيانته |
Bu süreçte birkaç dostu ihanet etmiş karısını ve kızını öldürmüşler. | Open Subtitles | اثنان من اصدقائه قاما بخيانته قتلا زوجته وابنته في العملية |
Hiç aldattın mı? | Open Subtitles | هل قمتي بخيانته فيما مضى؟ |
Haberi olmadan onu aldattığını, beni evden attığını ve kendini savunmaya çalıştığını. | Open Subtitles | فقط أنكِ قد قمتِ بخيانته للتو ، و هو لا يعرف هذا و إلا لم تكونِ لتطردينى و تدافعين عن نفسك بهذه العدائية. |
Duyduğum kadarı ile kendi isteğiyle bize gelenler bile, bizim tarafımızdan ihanete uğruyorlarmış. | Open Subtitles | مما أسمعه ، الرجل أتى بمَحض إرادته... ونحن قمنا بخيانته |
Onu aldatmak istemediğimden değil. | Open Subtitles | لم يكن السبب أنني لم أرغب بخيانته أنا أرغب بخيانته |
Bu arada beni aldatmış olmasını umursamadığımı da söyleyeyim. | Open Subtitles | وليكن في معلومك، لا أبالي مطلقا بخيانته لي |
Babasının askerleri yetersiz kalmış. Hatta bazıları ona ihanet etmiş. | Open Subtitles | رجال أبيها، كانوا عديمي القوة وبعضهم حتى، قام بخيانته |
Ona ihanet eden hiç kimse bu konuda konuşacak kadar yaşamadı. | Open Subtitles | لم يبقى أي شخص قام بخيانته حياً ليروي قصته |
Söylesene. Hayatında ihanet etmediğin bir kişi var mı? | Open Subtitles | أخبرني، أيوجد أحد في حياتكِ لم تقومين بخيانته بعد؟ |
Tek bildiğim kendimi ona ihanet etmiş gibi hissettiğim. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه هو أنّني أشعر أنّي قمت بخيانته. |
Sonra o da beni igrenç ama tamamen tahmin edilebilir bir tutumda ona ihanet etmekle suçladi. | Open Subtitles | وبعدها إتهمني هو بخيانته بطريقة مقززة ولكن أيضا متوقعة |
Eninde sonunda arkadaşların sana ihanet eder. | Open Subtitles | حتى لو كان لديك صديق .أنت سوف تقوم بخيانته وحسب |
İçeriden biri ona ihanet etti. | Open Subtitles | أحداً ما قد قام بخيانته من داخل المجموعة |
Kibar, yaşlı bir adam olan patronuma ihanet ettim. | Open Subtitles | .مديري .الرجل اللطيف الكبير بالسن .قمت بخيانته |
Ona ihanet edersem Silva beni öldürür. | Open Subtitles | اعلم أن سيلفا كان سيقتلنى إذا قُمت بخيانته |
Çocuk sanki sen ona ihanet etmişsin gibi hissediyor. | Open Subtitles | ينتابني شعور، أن الفتى يظن أنّك قمت بخيانته بطريقة ما |
Çünkü sen onun kız arkadaşısın, ve onu aldattın! | Open Subtitles | لانك حبيبته, وقمتي بخيانته |
Karısına aldattığını söylemektense yarıştan çekilen birisi bırakmaya da cesaret edemez. | Open Subtitles | فمن يوافق على عدم المنافسة بدلاً من أن يخبر زوجته بخيانته -لا يملكُ الجرأة ليستقيل |
Cidden senin ona tuzak kurduğunu sanıyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد حقاً أنك قُمت بخيانته |