Deri cekete değer mi diye düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت بالتساؤل ما إذا كان المعطف الجلدي يستحقّ كل هذا |
Bu tuhaf çocuk bütün gün başımıza mı kalacak diye düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت بالتساؤل إذا ما كان هذا الطفل)) ((الغريب سيظل معنا طول اليوم |
Onu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت بالتساؤل عنه |
Ama sadakatimi sunduğum insanların umduğum kadar onurlu olup olmadığını sorgulamaya başladım. | Open Subtitles | لكن بدأت بالتساؤل أن كان من أعمل معهم نزهاء مثلي كما آمال |
Her şeyi sorgulamaya başladım. Buna Felicity ile olan ilişkimde dâhil. | Open Subtitles | بدأت بالتساؤل في كل شيء, صمن ذلك علاقتي مع (فيليسيتي). |
Ve merak etmeye başladım acaba bugün neredeler? | Open Subtitles | و بدأت بالتساؤل فقط, تعلمين؟ تساءلت أين هم اليوم, تعلمين؟ |
Hayatta, ünlülerin istenmeyen tüylerini gidermekten daha önemli şeyler olup olmadığını merak etmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بالتساؤل هل هناك حياة أكثر من إزالة شعور المشاهير الغير مرغوب بها ؟ |
Sonra merak etmeye başladım. | Open Subtitles | لذا بدأت بالتساؤل |
Evet, evet. merak etmeye başladım artık... | Open Subtitles | نعم نعم, بدأت بالتساؤل |