ويكيبيديا

    "بداخلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İçinde
        
    • İçine
        
    • İçindeki
        
    İçinde ne olduğunu benden ve Cane'in menejerinden başka bilen yok. Open Subtitles لا أحد يعرف ما كان بداخلة عدا أنا ووكيل كان
    İçinde bulunduğun belayı anlaman çok önemli. Open Subtitles . من المهم ان تفهم طبيعة المأذق الذى أنت بداخلة
    İçinde kasa olan ufak bir ofis. Kasada da dolu bir tabanca saklı. Ona ulaş. Open Subtitles يوجد مكتب صغير يحتوي على صندوق صلب بداخلة سلاح محشو.
    Gömleği pantolonun içine sokmak ve aynı zamanda kemer takmak. Open Subtitles أن نطي القميص بداخلة ونرتدي حزاماً في نفس الوقت
    İçine küçük sosis dilimleri doğranmış spagetti! Open Subtitles للعشاء سباجيتي مع قطع صغيرة من الهوت دوج مقطوعة بداخلة
    Fakat araştırma başarısız olunca Tobias içindeki Sue Storm'u keşfetmek durumunda kaldı. Open Subtitles وعندما إنتهى البحث بالفشل إنتهى به المطاف بإيجاد واحدة بداخلة
    Çünkü çocuklarımın resimleri bunun içinde bir yerde. Open Subtitles لان في مكان ما بداخلة صور اطفالي الوحيدة المتبقية
    Kravat takmazdı ama içinde hep bir dolandırıcı yatıyordu. Open Subtitles لا ربطات عنق ، ولكن لطالما كان بداخلة شخص مُراوغ
    Biri İncil'ini ve bir pimi otel kapımın dışına içinde bununla bıraktı. Open Subtitles احداً ما ترك انجيل ووتد خارج باب فندقى مع تلك بداخلة
    Kullanabileceğin bir tuvaletim var. İçinde biraz tavuk kalmış. Open Subtitles لديّ حمّامٌ يمكنك إستعماله، أعتذر هناك دجاج بداخلة.
    Acaba içinde ne olduğunu biliyor mu? Open Subtitles لكن أتسأل إذا كان يعرف ماذا بداخلة ؟
    Sağ olduğuna dair elimizdeki tek kanıt, Yeni Gine'den gönderdiğin... üstünde garip yazılar ve içinde bir yerli bileziği olan paket. Open Subtitles . أعلم أنك مازلت حياً . وذلك من خرقة باليه وصلتنا من غينيا الجديدة . كانت تغطى طرداً غريباً . بداخلة سوار لأحد السكان المحليين
    Sağ olduğuna dair elimizdeki tek kanıt, Yeni Gine'den gönderdiğin... üstünde garip yazılar ve içinde bir yerli bileziği olan paket. Open Subtitles . أعلم أنك مازلت حياً . وذلك من خرقة باليه وصلتنا من غينيا الجديدة . كانت تغطى طرداً غريباً . بداخلة سوار لأحد السكان المحليين
    Çocuğun içinde dışarı çıkmaya başlayan bir sürü kötülük var. Open Subtitles الولد يخرج الكثير من الشر الذى بداخلة
    Çünkü muazzam büyüklüktedir, içine Dünya büyüklüğünde 700'den fazla gezegen sığabilir. Open Subtitles وهذا بسبب حجمة الضخم أكثر من 700 كوكب بحجم الارض يمكن وضعها بداخلة
    Şuna mıhlandı diyelim, içine 100 gramlık bir kurşun girdi. Open Subtitles كأنه ثبت فيها بمسمار وهناك مئة جرام بداخلة
    Cerrahlardan biri, içine böcek yerleştirmiş. Open Subtitles أحد الأطباء وضع جهاز تعقب بداخلة
    Evini aldı yahu. İçine oda bile yaptırmış! Open Subtitles لقد إشترى منزلك لديه حجيرة بداخلة
    O sessiz, her şeyi içine atan. Homer Simpson gitti. Open Subtitles (هومر سيمبسون) الوديع الذى كان يكتم كل شىءٍ بداخلة قد مات..
    İçine bir bakayım dedim. Open Subtitles فقررت ان القى نظرة بداخلة
    İçindeki her neyse, bizimle bir alakası olmayabilir, ama anahtar uydu. Open Subtitles مهما كان ما بداخلة فربّما لا علاقة لنا به و لكنّ المفتاج كان له بالتأكيد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد