ويكيبيديا

    "بداخلهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • içlerinde
        
    • İçinde
        
    • içindeki
        
    • içlerini
        
    • içlerine
        
    • içlerindekileri
        
    • onların içinde
        
    İçlerinde, türlerini gelecek evrimsel döngüye taşıyacak olan genetik kodu taşırlar. Open Subtitles بداخلهم يحملون شفرة الجينات هذا سيأخذهم إلى المرحلة التالية من التطور
    Kadın: Benim için yüzleşmek gibiydi. İçlerinde bu kadar çok şey taşıyor olmaları beni şaşırtmadı. TED امراءة:لقد كانت مفاجأة مذهلة بالنسبة لي. لم يكن يبدو لي أنهم يملكون الكثير بداخلهم.
    Olan şeyse şu: mercanlar bir ortak yaşamdırlar ve içlerinde yaşayan şu küçük alg hücreleri vardır. TED وماذا حدث هو أن ذلك المرجان متكافل ولديها تلك الخلايا الطحلبية الصغيرة التي تعيش بداخلهم
    İçinde domuz parçaları olan insanlar mı dolanıyor etrafta yani? Open Subtitles اذن هناك اناس حقيقيون يتجولون مع اعضاء خنازير بداخلهم ؟
    Birini öldürürsek içindeki peşimize düşecek. Open Subtitles مهما يكن ما بداخلهم سياتي ورائنا بما اننا قتلنا واحد منهم
    Çok güzeller ve içlerini görmek için sabırsızsınız. Open Subtitles انهم جميلون و أنتم تشتاقون لتعرفوا ما بداخلهم
    Ve tipografi müfredatın çok önemli bir kısmı ve öğrencilerimize ilham için kendi içlerine bakmalarını teşvik ediyoruz TED والطبوغرافية هي جزء مهم جداً من المناهج الدراسية ونحن نشجع طلابنا على العثور على المحفّزات بداخلهم.
    - Sen de insanları görüyorsun. - Evet, içlerindekileri de! Open Subtitles ـ انت ترين الناس أيضاً ـ وما بداخلهم
    İnandığım ve bildiğim şey, içlerinde hayat olduğu. Open Subtitles ما أوؤمن به وما اعلمه إنهم أحياء بداخلهم
    ...dünyaya gösterdikleri yüzleri ve içlerinde gizledikleri gizli kişilikleri. Open Subtitles الجانب الذي يظهرونه إلى العالم والجانب السري الذي يكتمونه بداخلهم
    İnsanlara rahatsızlığımı hissettireceğim ve onlar da bunu içlerinde hissedecekler. Open Subtitles سأجعل الناس يشعرون بسيلاني ويشعرون بالسيلان الذي بداخلهم.
    Ailelerinden uzaktırlar ve içlerinde çok fazla öfke birikmiştir. Open Subtitles فهم بعيدون عن أسرهم و هناك الكثير من الغضب بداخلهم
    Sadece, zaten içlerinde olan şeyi bulup çıkarmalarına yardımcı oluyorum. Open Subtitles أنا فقط اجد ما بداخلهم و أساعدهم في اخراجه
    İnsanların içlerinde bir şeylerle ne kadar uzun yaşadığını bilemezsin. Open Subtitles ستتفاجئين عن المدة التي يقضيها .بعضالأشخاصبوجودأشياءغريبة بداخلهم.
    Ben içlerinde neler olduğunu görene kadar resim çekerim. Open Subtitles أستمر فقط بالتصوير فقط حتى أرى ما بداخلهم
    İçlerinde Maryann'in enerjisi var. Open Subtitles كنا نجري ونقوم بأشياء جنونيـة تلك طاقة ماريان بداخلهم
    Böyle canavarların içlerinde neler sakladıklarını bilemezsin. Open Subtitles لا يمكن أبداً أن تعلمي ما يخبئونه الأشرار بداخلهم
    Ampüllerden televizyona herşeyin, yapılabilmesi ancak içlerinde küçük dozajlarda boşluk içermeleri sayesinde mümkün olmuştur. Open Subtitles كل شيء من المصباح الكهربائي إلى التلفزيون كانوا ممكنين فقط لأنه يمكن أَن يحتووا بداخلهم كميات صغيرة من الفراغِ.
    Gözlerin içinde, bir sapın ucundaki yengecin gözlerinden fazla duyum yoktu. Open Subtitles لم يعد هناك أي نوع من الشعور بداخلهم أكثر من لمعة في عين سلطعون من بعيد
    Tek bilmesi gereken, Tubbs'ın içindeki isteklere cevap verdiği. Open Subtitles كل ما يجب ان يؤمنوا به هو ان تابس يجيب على بعض الاحتياجات بداخلهم
    Kozmik bir ışın çarpar onlara veya radyoaktif bir örümcek ısırır, ve aniden, onların içinde hep hareketsiz yatan birşeyler hışımla ortaya çıkar-- Open Subtitles حيث يتعرضون لاشعاع فضائي, أو يتم عضهم بواسطة عنكبوت مشع , و فجأة شئ ما كان بداخلهم, طوال الوقت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد