kutunun içinde ne olduğunu biliyorum. Fry kadar aptal oldum. | Open Subtitles | أعرف ما بداخل الصندوق لقد كنت أحمق كفراي |
Sınır 6 km uzaklıkta. kutunun içinde ne varsa, artık ülke sınırları içinde. | Open Subtitles | الحدود تبعد 4 اميال ، مهما كان بداخل الصندوق اصبح بداخل الدولة |
Yanlışlıkla aynı şeyi yeni Guardian tutmak nedir, o kutuda ne olduğunu bilmiyor olur? | Open Subtitles | ما الذي سيبقي الحارسة الجديدة من فعل الشيء ذاته إذا لم تعرف ماذا يوجد بداخل الصندوق ؟ |
Evet, sen bana kutuda ne olduğunu söyleyince. | Open Subtitles | اجل ، لكن عندما تخبرني ما الذي بداخل الصندوق |
Az önce kutunun içine düştüm sonra bir şekilde dışarı çıktım. | Open Subtitles | لقد سقطت بداخل الصندوق ثم سقطت خارجه بطريقةٍ ما |
kutunun içindekini bilmek ister miyim? | Open Subtitles | هل أريد معرفة ماذا بداخل الصندوق ؟ |
Eğer kutunun içinde ne olduğunu bilmezsen kimse seni siparişin içine ettin diye suçlayamaz. | Open Subtitles | ما بداخل الصندوق لن يستطيعوا ان يلومونك عند تحطيم الطلبية |
Sığ ve isimsiz mezarıma o kutunun içinde ne olduğunu bilmeden gireceğim. | Open Subtitles | سأذهب لقبري الضحل, المجهول بل ان أعرف ما بداخل الصندوق |
Eğer o, kutunun içinde tuzağa düşerse, onu nasıl dışarı çıkaracağız. | Open Subtitles | إذا كانت محبوسة بداخل الصندوق ، كيف سنقوم بأخراجها؟ |
Şu kutunun içinde. | Open Subtitles | إنها بداخل الصندوق |
E, kutunun içinde sahiden ne var? | Open Subtitles | ماذا بداخل الصندوق حقيقةً؟ |
Eğer kutuda ne olduğunu bilmemen gerektiğini düşünüyorsa, birşey bulmanı istemiyorsa | Open Subtitles | ان كان يظن انك لا يجب ان تري ما بداخل الصندوق حسنا انت لا تريدين ان تكتشفي شيئا |
ama uyuyamıyorum, ve o kutuda ne olduğunu öğreninceye kadar uyuyamayacağım. | Open Subtitles | الساعة 2 صباحا اعرف لكنني غير قادرة على النوم و لن أتمكن من النوم حتى اعرف ما الذي بداخل الصندوق |
Ve kutuda ne olsa beğenirsiniz? | Open Subtitles | و ماذا في اعتقادكم كان بداخل الصندوق ؟ |
kutuda ne olduğunu görene kadar durmam. | Open Subtitles | ليسَ قبل أنْ أرىَ ما بداخل الصندوق. |
Selam, dostum. Eminim ki çoktan kutunun içine bakmışsındır. | Open Subtitles | مرحباً ياصاح أراهن أنك نظرت بداخل الصندوق بالفعل |
O kutunun içine koyulduğunda yaşıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان حياً عندما ضع بداخل الصندوق |
kutunun içine. | Open Subtitles | بداخل الصندوق... |
Ya Smithers'ın gösterdiği çamaşır makinesi ve kurutucuyu seçersiniz... yada kutunun içindekini. | Open Subtitles | يمكنكم أخذ الآلات الغاسلة التي بجانب (سمذرز) أو يمكنكم تبديلها بـ"ماذا بداخل الصندوق" |
Sıçtığımın kutusunda ne var ? | Open Subtitles | ماذا بداخل الصندوق اللعين ؟ |
kutunun içindeki düğme ünitesini buldunuz mu? | Open Subtitles | ومن المؤكد أنـّكِ تسألتي حول ما بداخل الصندوق |