Ama suçluysam intikam için beni öldürürsünüz. | Open Subtitles | وإذا كنت مذنبًا، أقتليني بدافع الإنتقام. |
Biz insanları intikam için öldürmeyiz onları tutuklarız. | Open Subtitles | نحن لا نقتل الناس بدافع الإنتقام وحسب نحن نعتقلهم |
Yetkililer, Foley'in Dave Amca'yı şahsi bir intikam için vurduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | الأنباء تؤكد أن "فولى" أطلق النار على العم "ديف" وهذا بدافع الإنتقام |
Çinlilerin peşine düştüğümüz için intikam. | Open Subtitles | بدافع الإنتقام ، لمطاردتنا للعصابة الصينية .. |
Horatio, babası intikam almak için yapmış olabilir diyor. | Open Subtitles | هوريشيو" يشك أن الأب ربما يكون متورط" بدافع الإنتقام |
İlişkinize, nefret ve intikam dolu seksle başlamanız bunu yürütemeyeceğiniz anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنكم يارفاق بدأتم من ممارسة الجنس بدافع الإنتقام لا يعني أنكما لستما جادين. |
Kızının kaçırılması intikam amacıyla gerçekleştirilmiş olabilir. | Open Subtitles | من المُحتمل أنّ اختطاف ابنته كان بدافع الإنتقام. |
Bir kaza veya intikam amaçlı bir eylem olduğu konusunda bir delil yok. | Open Subtitles | ليس هناك دليل لحادث الإصطدام.. يشير إلى كونه حادث عرضي أو متعمد بدافع الإنتقام |
Çinlilerin peşine düştüğümüz için intikam aldı. | Open Subtitles | بدافع الإنتقام ، لمطاردتنا للعصابة الصينية .. |
Ve Tommy de onu intikam almak için öldürdü, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | و قد قام (تومي) بقتله بدافع الإنتقام . أنتِ تعرفين ذلك |
Komisyon üyeleri sırf intikam almak için kutsal değerlerimizi feda ederek Marry Surratt'ın adaletsizliğe uğramasına müsaade etmeyin. | Open Subtitles | أعضاء اللجنة، لا تسمحوا بهذا الظلم لـ(ماري سورات) بالتضحية بحقوقنا المقدسة بدافع الإنتقام. |
Eğer Alena, intikam almak için Grossman'ı öldürmeye karar verdiyse, sana daha önce anlattığından fazlasını biliyor olabilir. | Open Subtitles | التجربـــــــة السيئـــة مع ضحيتنــــــــا (إرجعـــــي إلى (تريســــــي باركر لو قررت (إلينا) قتل (غروسمــن) بدافع الإنتقام |