Mor ayaklı yeşil Tavuk diye bir şey duyan olmuş mu hiç? | Open Subtitles | من سمع يوماً بدجاجة خضراء بأرجُلٍ أُرجوانية؟ |
Onunla karsilasmak istemem. Ona bir Tavuk borçluyum. | Open Subtitles | لا أريد أن ألتقي به مصادفة فهو يدينني بدجاجة |
Eski dostunla Tavuk yemeği yemek istiyorsan davetsiz, çat kapı geldi bu arada... | Open Subtitles | إذا أردت أن تحظى بدجاجة على العشاء مع صديقك القديم الذي أتى لهنا بدون أي دعوة مسبقة |
Ayrıca her zaman tavukla başla, tamam mı? | Open Subtitles | وابدئي دوماً بدجاجة كاملة، مفهوم؟ |
Tıpkı pazara bir inekle gidip bir tavukla dönen adam gibi. | Open Subtitles | انت كما الرجل... ...الذي ذهب للسوق ببقرة ورجع بدجاجة |
Tıpkı can havliyle bağıran bir Tavuk gibi. | Open Subtitles | إنه أشبه بدجاجة تصرخ متوسلة من أجل حياتها! |
Tavuk pisliği olsanız dahi bu benim umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بدجاجة خائفة |
Bir Tavuk kurban edicek. | Open Subtitles | إنه يريد أن يُضحي بدجاجة حية |
Ona canlı Tavuk vermeliydik! | Open Subtitles | كان علينا أن نأتي بدجاجة حية |
Önce hangisi geldi? İnternetteki Tavuk mu, bilgi işlemdeki civciv mi? | Open Subtitles | بدجاجة الانترنت ، أم ببيض السفينة . |
Kazanova'ya bir Tavuk mu borçlusun? | Open Subtitles | أنت مدين لكازانوفا بدجاجة ؟ |
Tavuk değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ بدجاجة على الإطلاق |
Tavuk yakalamayı biliyor musun prenses? | Open Subtitles | -ماذا تعرفين عن الإمساك بدجاجة ؟ |
- Hayır, Tavuk alamazsın. | Open Subtitles | لا, لا يمكنك أن تحظى بدجاجة |