benim yerime kateteri taktığın için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكرك لقيامك بوضع الأنبوب المغذي بدلاً منّي |
Burada kalıp benim yerime salata çatalı seçebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ البقاء هنا و اختيار أشواك السلطة بدلاً منّي |
Bu herkes için tuhaf oldu, çünkü benim yerime ona sarıldın. | Open Subtitles | كان هذا في غاية الغرابة لأنكِ عانقتِه بدلاً منّي |
Son savaşta benim yerime sen savaşsaydın neler olurdu diye düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | تساءلتُ كيف كان ليُصبح، إن كان أنت من خاض الحرب الأخيرة بدلاً منّي. |
benim yerime arabaya sen binseydin ne dediğimi anlardın. | Open Subtitles | أنت تعرف ما أعنيه لو ركبت تلك السّيّارة بدلاً منّي . |
benim yerime onu kaçırman daha mantıklı. | Open Subtitles | من الأفضل أن تخطتفه بدلاً منّي |
Yargıcı yemlemek için beni kullanmayacak. Bence benim yerime Tom'u kullanacak. | Open Subtitles | لن تستخدمني لرشوة القاضي، ستستخدم (توم) بدلاً منّي |
benim yerime Daryl'in kardeşin olacağını düşündüğün için deliler gibi ağlamıştın. | Open Subtitles | لقد بكيتي. لقد بكيتي بحرقة معتقده أن (داريل) هذا سيكون أخوكِ بدلاً منّي. |
Emmet bu yolculuğa benim yerime onun gelmesini istemişti. | Open Subtitles | أصرّ (إيمت) عليهِ في تلكَ الرحلة الاستكشافية بدلاً منّي. |
Ama benim yerime Yuri ile evlendi. Harika kadındı. | Open Subtitles | تزوّجت (يوري) بدلاً منّي سيّدة عظيمة |
- benim yerime yumruk yemenden. | Open Subtitles | -لقد تلقيت لكمة بدلاً منّي |
- benim yerime onlara inandığın için çok sağol. | Open Subtitles | -تصدّقينهم بدلاً منّي . |
benim yerime yani. | Open Subtitles | بدلاً منّي |