Mesajlaşma işte. Bu yüzyılın çocukları dinazor yarışlarına gitmek yerine bunu yapıyorlar. | Open Subtitles | إنه ما يقوم به الفتية هذه الأيام بدلًا من الذهاب لسباقات الديناصور. |
Örümceğe gitmek yerine örümceği kendine doğru getirecek. | Open Subtitles | ..بدلًا من الذهاب إلى العنكبوت ستأتي بالعنكبوت إليها |
Yeni nesneler toplamak için şehre gitmek yerine komşusunun çardağına bir baskın düzenlemeye karar veriyor. | Open Subtitles | بدلًا من الذهاب إلى المدينة لجمع الأشياء الجديدة لقد قرر مداهمة كوخ جارِه |
Harika, Florida'ya gitmek yerine dondurmalı sandviç yiyoruz. | Open Subtitles | عظيم الآن نحن نتناول شطائر المثلجات بدلًا من الذهاب لفلوريدا |
Ben de eve gitmek yerine buraya geldim. | Open Subtitles | بدلًا من الذهاب للمنزل، أتيت إلى هنا |