Suyun ZBZ kızları için oldukça soğuk olduğundan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر الماء متجمّد جداً لـ زي بي زي. |
İyileştirme gücünden istifade etmekten bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر إمكانية تَسخير قوَّتِه للشَفَاء |
Espri anlayışı var, empati gösteriyor bomba yapımıyla ilgisiz bir hobisi olduğundan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | .. لديه إحساس بالمرح والتعاطف بدون الحاجة لذكر أنه ليس لديه هواية صُنع القنابل |
Lazeri etrafa saçarsa bizim de havaya uçacağımızdan bahsetmeye gerek yok. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر إذا حرك الليزر حول المكان سننفجر |
Daha şimdiden 5 randevuyu gelecek haftaya kaydırmak zorunda kaldım. Ayrıca, yaptığım fazla mesaileri saymıyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر الوقت الإضافي بِأَنِّي يَضِعُ في. |
Konuşmamı kaçırmama şu kadar kaldığını hiç söylemiyorum. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر شيئ، أنا هنا لأنهي الموضوع لاني متأخره على خطابي |
Erotizmden söz etmiyorum bile. | Open Subtitles | معطر، بالخصوبةِ، بدون الحاجة لذكر الإحساس أَو حتي الإثارة الجنسية. |
Bugün ürettikleri en tanınan ve benim kızımın da en sevdiği şekerlemelerden olan Marshmallow Peep'in 15'inci doğum günü. | Open Subtitles | بينما يَحتفلونَ بالذكرى الخمسونِ أحد أكثر معترف بهم ومُنتَجات مشهورة، بدون الحاجة لذكر بنتي مفضّلة، لمحات مارشمالو. |
Onun, İslami kuralların yasakladığı altın bir yüzük taktığından ve FBI'ın onu tanımlarken bu hususa değinmediğinden söz etmeye bile gerek yok. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر أنه كان يلبس خاتم ذهبى وذلك محرم حسب الشريعة الأسلامية ولم يذكر أبدا فى وصف مكتب التحقيقات الفدرالى له |
Evet, banka hesabımı boşaltmasından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، بدون الحاجة لذكر الحمل يُقلعُ حسابي المصرفي. |
- Yaptığın diğer çılgınlıktan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر هذا الهراء الآخر ؟ ما هو الهراء الآخر ؟ |
Beni yargılayan insanların sabit bakışlarından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر النظرات السريعة من الناس الذين ينتقدونني |
Göz yaşı dökeceğin şeylerden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر الأشياءالتي يُمْكِنُ أَنْ تجْعلَك تَبْكي |
Kızıyla arasına giren adam olmak istemiyorum torunundan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون الرجل الذي يقف بينها وبين إبنتها، بدون الحاجة لذكر حفيد. |
Beni yargılayan insanların sabit bakışlarından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر النظرات السريعة من الناس الذين ينتقدونني |
Cerrah olmak için yıllarca çalışman gerekir, o büyük egodan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | انها تأخذ سنين من الدراسة لتكوني جرّاحة بدون الحاجة لذكر الفر والغرور الكبير |
Yaptığım işin güvenliğinden bahsetmeye gerek yok. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر أمن شغلي. |
"Elektriksel sinir gazı" olarak veya daha sonradan "Taos Vızıldaması" diye anılan silah uygulamasından bahsetmeye gerek yok. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر الذي كأسلحة محتملة التطبيق الذي هو أشير إليه... ك"غاز أعصاب كهربائي" أو قد يكون وراء "ما يسمّى بدندنة تاوس." |
Durağanlık kapsülündeki iki ayı saymıyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر شهرين في a stasis سنفة، شكراً لكم. |
Diğer tanrıları hiç söylemiyorum. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر الآلهة الأخرى. |
Kentucky'deki üçüzü olan akrabalarından söz etmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر أقاربك في كنتاكي مع ثلاثة توائم |
Bugün ürettikleri en tanınan ve benim kızımın da en sevdiği şekerlemelerden olan Marshmallow Peep'in 15'inci doğum günü. | Open Subtitles | وهم يحتفلون بالذكرى الخمسون بأحد أكثر منتجاتهم شُهرةً وأحتفالاً بدون الحاجة لذكر مُفضّلة بنتي "مارشمالو بيبز" |
Bulldogtan söz etmeye bile gerek yok. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر بولدوغ. |