Senin gibi milyonlarca insan hiç bir soru sormadan angarya işler üstleniyor. | Open Subtitles | ملايين مثل أنت تتثاقل على طول بدون سؤال أسئلة. |
Küçükken bir parça meyveyi bile sormadan almazdın. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً لم تكن تأخذ حتىّ قطعة من الحلوي بدون سؤال |
Hayatımda ilk defa sormadan almıştım arabayı. | Open Subtitles | تلك كانت المرة الوحيدة التي أستعير فيها السيارة بدون سؤال. |
Düşman sormadan alandır. | Open Subtitles | العدو هو الشخص الذي يأخذ بدون سؤال |
Soru sormadan nasıl öğrenebilir ki? | Open Subtitles | كيف تتعلم شيء بدون سؤال أسئلة؟ |
Ama annem hiçbir soru sormadan hatta mucizevi kutup ayısı şekline bile bakmadan tutup camdan dışarı fırlattı. | Open Subtitles | و لكن أمى ألقت الدب ...القطبى المسكين من الشباك بدون سؤال أو حتى نظره حيث لم تُطيق المنحوته العجيبه |
Bir insanın evini ona sormadan değiştiremezsin. | Open Subtitles | - جو لا تستطيع فحسب أن تقوم بتبديل بيت شخص ما بدون سؤال |
Ben... Mm... Bir daha asla bana sormadan eşyalarıma dokunma. | Open Subtitles | ...أنا لا تقم أبداً ، أبداً بلمس أي من أشيائي بدون سؤال |
Mike Ross, Zane'i sormadan davet etmiş ben de haberim varmış gibi yaptım. | Open Subtitles | (مايك روس) احضر (زاين) بدون سؤال احد و اضررت ان اكون موافقة على هذا |
Bir düşman. sormadan alan biri. | Open Subtitles | عدو هو "من يأخذ بدون سؤال"0 |