Ve bu durumda, insansız hava uçağının hasarını derinden inceleyerek, bu silahı kimin gönderdiğini söylemek çok zor olacak. | TED | وفي تلك الحالة، غربلة للحطام كهجوم طائرة بدون طيار انتحاري، سيكون من الصعب جداً القول من أرسل تلك الطائرات. |
Saul'a insansız hava aracı görüntülerini göster. Biraz zaman alabilir. | Open Subtitles | أعرض عليه لقطات الطائرة بدون طيار قد يستغرق هذا دقيقة |
Pakistan, Hindistan'ı haritadan silmek için insansız hava aracı teknolojimizi isteyecektir. | Open Subtitles | باكستان ستطلب تكنولوجيا الطائرات بدون طيار لتمسح الهند من الخريطة للأبد |
Bilinen tek fotoğrafı bu bu da Sudan'da bir İHA tarafından çekildi.. | Open Subtitles | تلك الصورة الوحيدة المعروفة له أخذت بواسطة طائرة بدون طيار فى السودان |
Sadece İHA'ları düşünmeyin. | TED | ولا تفكروا فقط بالمركبات الجوية بدون طيار. |
Sıçramaya kadar dayanırsak bu dronu yok etmek bir işe yarayabilir; | Open Subtitles | تدمير هذه الطائرة بدون طيار تساعدنا فقط لو استطعنا الوصول وقفزنا الى وجهتنا المقبلة |
Bu sinyal dronları geri çağırmaz mı? | Open Subtitles | وهل الاشارة ستعيد الطائرات بدون طيار مرة أخرى؟ |
Uzaktan kumandalı, pilotsuz, küçük uçaklar zaten yapıldı. | TED | وقد قمنا بذلك ولكنها طائرة بدون طيار نموذج صغير يحلق بدون طيار |
Bu yüzden bu robotlar insansız uçan hava araçlarıdır. | TED | هذه الروبوتات مرتبطة بالمركبات الطائرة بدون طيار |
Yurt içi gözetlemede düşünülen insansız hava araçlarınız var. | TED | لدينا الأن طائرة بدون طيار لأغراض المراقبة الداخلية. |
Ve bu, çok yakında insansız hava uçaklarının insanlara nelere bakmaları gerektiğini söyleyeceği anlamına gelir, aksi yönde bir şey değil. | TED | وهذا يعني أنه قريبا جداً طائرات بدون طيار سوف تملي للبشر مالذي تراه مناسب لا العكس. |
Demek istediğim, dürüst olalım ki, insansız hava araçları erkekler için oyuncakta son nokta. | TED | أعني، دعونا نكون صادقين، الطائرات بدون طيار هي اللعبة الافضل للأولاد. |
Hobi olarak insansız hava taşıtı uçuran bir pilotun iki hafta önce, bir plajın yakınlarında uçuş yaptığı için saldırıya uğradığını duymuşsunuzdur. | TED | تسمعون، في الحقيقة، كيف أنه تمت مهاجمة أحد الهواة، من طياري الطائرات بدون طيار قبل أسبوعين لأنه كان يطيّر واحدة قرب الشاطئ. |
Todd bu, dünyanın ilk insansız uçan masa takımı. | Open Subtitles | تود أول أدوات مكتب طائرة بدون طيار في العالم |
Ben İHA'ların bakımını yaparım. | Open Subtitles | وأنا أتولي صيانة الطائرات التي بدون طيار |
İHA bakım ve onarım teknisyeni 49 hazır. | Open Subtitles | تقني الصيانة 49 للطائرات بدون طيار, دعم الحفار المائي |
Güvenlik ve İHA bakımı için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأجل حماية وصيانة طائرات بدون طيار |
Tek ihtiyacım olan bir Omec dronu. | Open Subtitles | كل ما احتاج اليه هو طائرة اوميكا بدون طيار |
Yani Decker ve adamlarına koruma sağlayacak dronları gönderebilmek için bir yamayla uydu bağlantısını yeniden sağlamak için dâhilerinize ihtiyaç duydunuz. | Open Subtitles | إذا تريديون من العباقرة ترميز التصحيح الذي يعيد الإتصال بالقمر الصناعي. كي تستطيعوا إرسال الطائرة بدون طيار |
Efendim, hayat belirtisi yok. Gemiler pilotsuz. | Open Subtitles | مولاي, ليس هناك اشارات حياة السفن موجة بدون طيار |
Bir kez ana dron statik vadiye girerse diğer tüm dronlar uyum sağlayıp liderin sinyalini kaybetmemek için merkeze yaklaşacaklar. | Open Subtitles | مرة واحدة بدون طيار الرئيسي يدخل الوادي ثابت، جميع الطائرات من دون طيار الخارجية ستتكيف والتحرك في أقرب إلى المركز |
Amerika ve Mexica'lı müttefiklerimiz bu dronun yeni bir sevkiyat sistemi için... | Open Subtitles | إن الولايات المتحدة وحلفائنا المكسيكي، نشعر بأن بدون طيار كانت رحلة تجريبية |
bir çok şey yaptık, uzaktan kumandalı uçaklar vb. | TED | وقمنا بعمل الكثير من الأشياء ، طائرات صغيرة بدون طيار والعديد. |
Bu cisim gelişmiş model insansız hava aracı, ...UAV veya drone olarak da bilinir. | Open Subtitles | الهدف المعنى هو نوع متقدم من المركبات الجوية غير المأهولة أو بمعنى آخر المعروفة بإسم طائرة بدون طيار |