Buna "50. yıldönümü Kartı" diyorum. | Open Subtitles | لقد أسميت هذه البطاقة بذكرى الزواج الخمسين |
Eğer bu salak bir yıldönümünü kaçırmakla olacaksa, sorun yok! | Open Subtitles | إذا كان هذا يعني عدم القيام بذكرى سخيفة فلا بأس |
Şahsen ben o günün yıldönümlerini hâlâ unutmuyorum. | Open Subtitles | بالتحدث عن نفسي ما زلت أحتفل بذكرى تلك المعاشرة |
Beyni, kötü bir anının yerine iyi bir anı koymaya çalışıyor. | Open Subtitles | يحاول دماغها إستبدال ذكرى سيئة بذكرى جيدة |
Farklı bir renk, farklı bir koku ve en önemlisi farklı bir anıdan. | Open Subtitles | بلون مختلف ، ورائحة مختلفة والأهم من ذلك بذكرى مختلفة |
Bu konuyu kapatmayı kabul edersen, bu olayı anılarından silip yerine çok daha hoş ve olaysız bir gecenin anısını yerleştirebiliriz. | Open Subtitles | واستبدالها بذكرى أمسية لطيفة وخالية من الأحداث |
Bir hatıraya bağlanma. | Open Subtitles | لا تشتبكي بذكرى |
O çıktıktan sonra, ikinci yıl dönümümüzde bana verdiği 38.liği yanıma aldım ve servis çıkışından çıktım. | Open Subtitles | بعد مغادرته، أخرجتُ مُسدّسي عيار 38 الذي أهداني إيّاه بذكرى زواجنا الثانية، وخرجتُ من مخرج الخدمة. |
Evet, çünkü günü geldiği zaman 50'nci evlilik yıldönümümüzü kutlamak istiyorum. | Open Subtitles | أجل , لأننى فى يوم ما سأحب ان أحتفل بذكرى زواجنا ال50 |
Daha önce hiç yıldönümü kutlamadım bu yüzden nereye gidersek gidelim, şık giyineceğim en iyi takılarımı takacağım ve umumi bir tuvalette seks yapacağız. | Open Subtitles | لم أحظى أبداً بذكرى سنوية أولى لذا أينما أذهب، سألبس ملابس جذابة وسوف أضع أفضل مجوهراتي |
Ve umarım Krabiye 25 yıl sonra sizde yıldönümü için gidersiniz. | Open Subtitles | وقد يذهبون الي كرابي للأحتفال بذكرى زواجهم الخامس والعشرين. |
Bankanın yıldönümü kutlamaları için sipariş ettiğimiz kanepeler gelmiş miydi? | Open Subtitles | لقد عملنا طلبية بكعك الأرز من الاحتفال بذكرى إنشاء البنك، هل جاءت؟ |
yıldönümünü kutlayan güzel çift nerede? | Open Subtitles | أين هم الزوجان اللطيفان اللذان يحتفلان بذكرى زواجهما؟ |
Daha yeni yedinci yıldönümünü kutladı ve yedi sene sonra, geçen sene bütün bu şahısları 530 milyon dolarlık satışa ulaştırdı. | TED | لقد احتفلوا لتوهم بذكرى عامهم السابع, وبعد سبع سنوات, السنة الماضية قد قدمت خمسمئة وثلاثون مليون دولار من قيمة المبيعات لهولاء الأشخاص الذين كانوا يصنعون هذه الأشياء. |
Hepinizi, olağanüstü doğumumun yıldönümünü kutlamaya davet ediyorum! | Open Subtitles | أريد من الجميع الانضمام لي للاحتفال بذكرى ولادتي المجيدة! |
Sadece birkaç ay önce müvekkilim ve eşi 25. evlilik yıldönümlerini kutladılar. | Open Subtitles | منذ شهر فقط إحتفل موكلي و زوجته بذكرى زواجهما |
15. yıldönümlerini yeni kutladılar. | Open Subtitles | لقد إحتفلوا قريبا بذكرى زواجهم الخامسة عشر |
40. evlilik yıldönümlerini kutlamak üzereler. | Open Subtitles | هم أَوْشَكُوا أَنْ يَحتفلوا بذكرى زواجهم الأربعين. |
Bu galibiyetimizi bir anı olarak çekeceğim. | Open Subtitles | سأحتفظ بذكرى لهذا الفوز |
Beni evime son güzel bir anı ile döndürt. | Open Subtitles | دعني أذهب للمنزل بذكرى حسنة |
Belki hoş olmayan bir anıdan kurtuluyordur... | Open Subtitles | .... قد تفعلها بعيدا بذكرى غير سارة |
Bay Russell, her ne kadar da olsa karımın anısını, güzelliğini yaşatmak istesemde asla aynı anıyı yaşatmak isteyen birisine, ...zarar vermem mümkün değil. | Open Subtitles | سيد راسل بقدر ما اعتز بذكرى زوجتي جمالها و رغبتي في أمتلاكها |
Mako, bir hatıraya takılıp kalma. | Open Subtitles | ماكو)، لا تعلقي بذكرى) |
İlk yıl dönümümüzde bir yüzük çalarım. | Open Subtitles | سأسرقُ لكِ خاتم الإحتفال بذكرى زواجنا الأولى. |
Gelecek hafta, yıldönümümüzü kutlamak için, aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | كنت أفكّر بطريقة لنحتفل بذكرى زواجنا الإسبوع القادم. |