Dinle beni, buraya gelmek için çok zaman harcadım çok uğraştım ve fazla zamanım yok. | Open Subtitles | أصغي إليَ يا فتي لقد بذلت جهداً كبيراً للوصول لهنا ولا أملك الكثير من الوقت |
Pastayı oraya zamanında yetiştirmek için çok uğraştım. | Open Subtitles | أنظر ، بذلت جهداً كبيراً لآيصالها في الوقت المناسب |
Bu sefer çok efor sarfettim. | Open Subtitles | بذلت جهداً كبيراً هذه المرة. |
Bu sefer çok efor sarfettim. | Open Subtitles | بذلت جهداً كبيراً هذه المرة. |
Homer, belli ki çok uğraşmışsın ama ama biriyle çıkmama daha çok zaman var. | Open Subtitles | من الواضح أنك بذلت جهداً كبيراً، لكن أشعر بأن الوقت مبكراً على المواعدة |
Bak, dostum, ben bu işe gerçekten çok emek harcadım. | Open Subtitles | أنظر يا رجل, لقد بذلت جهداً كثيراً في هذ الشئ |
Sizi oyuna dahil edebilmek için o kadar uğraştım ama siz, onlardan daha iyiymişsiniz gibi davrandınız. | Open Subtitles | ! تعرفين، لقد بذلت جهداً كي تشاركين في تلك اللعبة، وبعد ذلك تدخلين هناك وتتصرّفين وكأنك أفضل منهن. |
- Çok uğraştım. | Open Subtitles | - لقد بذلت جهداً في تحضيره . |
Bette, öyle görünüyor ki, bütün bu sunumu hazırlamk için epey uğraşmışsın. | Open Subtitles | بيت)، من الواضح بأنك بذلت جهداً كبيراً) لتقومي بإعداد هذا الإيجاز |
Gerçekten uğraşmışsın. | Open Subtitles | لقد بذلت جهداً كبيراً |
Misket limonlu tart için çok emek harcadım. | Open Subtitles | لقد بذلت جهداً كبيراً في تحضير فطيرة الليمون. |