bunu şimdi yapmak pek doğru değil. Bazıları yapmamı söylüyor; Bence de bugünlerde bunu yapmak pek doğru değil. | TED | ليس من المناسب القيام بذلك الآن. يطلب مني بعض الأشخاص القيام بذلك، و لكني أعتقد أنه ليس مناسبا هذه الأيام كما تعلمون. |
Sana bunu şimdi söylüyorum ama 4 ya da 6 hafta sonra olacak. | Open Subtitles | أنا أخبرك بذلك الآن و لكنه لن يتحقق قبل 4الى 6 أشهر |
Baba, belki de bunu şimdi yapmamalıyız. | Open Subtitles | أبّي، يجدّر بنّا عدم القيام بذلك الآن. يمكنك أنّ تأتي لاحقاً. |
Herşey çok kötüye gidiyor ve biliyor musun dürüstçe, şu anda bunu hiç dert etmiyorum. | Open Subtitles | فُتِحت كل أبواب الجحيم، لكن بصدق، أتعرفين, حقيقةً لا أهتم بذلك الآن |
Evet ama şu an bunu düşünemeyiz. Hemen bir çağırma noktası belirlemeliyiz. | Open Subtitles | صحيح، لكن لا داعي أن نشغل بالنا بذلك الآن |
Hayattayken bunu yapma fırsatı olmadı ama biz şimdi bunu gerçekleştiriyoruz. | Open Subtitles | لم تحظى بذلك عندما كانت على قيد الحياة لكننا سنقوم بذلك الآن |
Evet, ama şu an sırası değil. Direktör ile konuşmam gerek. | Open Subtitles | أجل، لكنني لا أستطيع الخوض بذلك الآن أحتاج للتحدث إلى المدير |
şimdi de yapıyorum. Bunu görebilirsiniz. Tedirgin oluyorum.. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Ne yaptığımı bilmiyorum. | TED | أنا أقوم بذلك الآن. أنتم تنظرون إلي. أنا أشعر بالتوتر. لا أعرف ماذا أقول. لا أعرف ماذا افعل. لا أريد أن أذهب إلى هناك. |
Makina hareket halinde. bunu şimdi yapmalıyız. | Open Subtitles | .قارب النجاة يعبر .نحن يجب أن نقوم بذلك الآن |
Belki bunu şimdi söylemek çok anlamsız ama sadece bir yere yaz. | Open Subtitles | لا اعلم , يبدو الأمر غريباً أن اخبركِ بذلك الآن لذا فقط ... اكتبي ذلك على قصاصة ورق او أي شيء |
Belki bunu şimdi söylemek çok anlamsız ama sadece bir yere yaz. | Open Subtitles | لا اعلم , يبدو الأمر غريباً أن اخبركِ بذلك الآن لذا فقط ... اكتبي ذلك على قصاصة ورق او أي شيء |
bunu şimdi düşünemem. | Open Subtitles | حسناً, لا يمكنني أن أفكر بذلك الآن |
- bunu şimdi yapamayız. - Henry her an gelebilir. | Open Subtitles | لانستطيع ان نقوم بذلك الآن - هنري سينزل بأي دقيقة - |
Eğer başparmağınız ile işaret parmağınızın buluştukları yere bakarsanız-- hadi bunu şimdi yapın-- --elinizi rahat bırakın, bir kırışıklık göreceksiniz ve sonra kırışık içinde kırışıklık kırışıklık içinde kırışık. | TED | إذا أخذت الإبهام والسبابة ، ونظرت في مكان التقائهما -- بامكانكم القيام بذلك الآن -- -- اجعلوا أيديكم مرتخية و ستترون التجاعيد, وبعد ذلك تجعد في تغضن ، وتغضن من داخل تجعد. |
Francis, şu anda bunu hayatta yapamam. | Open Subtitles | فرانسيس" أنا حقاً لا يمكنني أن أقوم بذلك الآن" |
Biliyorum ama şu anda bunu düşünmek istemiyorum. | Open Subtitles | أعلم ولكن لا أستطيع التفكير بذلك الآن |
şu anda bunu mu düşünüyordun? | Open Subtitles | تفكرين بذلك الآن ؟ |
Bir anlığına da olsa benim için yeteri kadar haşin olmadığını ima edecek kadar salaklaştıysam bile şu an bunu düşünmem mümkün değil. | Open Subtitles | لو كنت في أي وقت غبية كفاية للتلميح أنّك لست شقيًا بمايكفي بالنسبة لي، لا يمكن أن أفكر بذلك الآن. |
Şu an bunu sen bile kabul ettin. | Open Subtitles | حتّى أنتَ عليكَ الاقرار بذلك الآن |
Bazen öyle ama şimdi bunu düşünmeyeceğiz, çünkü bu ailenin biraz umuda ihtiyacı var. | Open Subtitles | أحياناً يكون الأمر كذلك لكننا لن نفكر بذلك الآن لأن ما تحتاجه هذه العائلة |
şimdi bunu yapmak istemiyorum, ama polis yas tutmak için bize zaman tanımayacak, bu yüzden hepimiz hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | لا أريد ان اقوم بذلك الآن لكن الشرطة لن تعطينا وقت للحزن لذا جميعنا يجب أن نكون مستعدين |
şu an pek umurunda olmaz, ama hakemlerin puanları açıklandı... ve son kayışı için 4.6 puan aldı. | Open Subtitles | انها ليست تهتم بذلك الآن ولكن نتيجتها الأفضل جاءت الآن ولقد دونوا لها 4.6 للجولة الأخيرة |
Yüzde 12. Rakamlarla o zaman da oynamamıştım, şimdi de oynamam. | Open Subtitles | إثنا عشر بالمئة ، لم أقم باختلاقها حينها ولم أقم بذلك الآن |