O şeyi yapanın izini sürmek için hırsızlar ihtiyacım olan bağlantı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قد يكونوا الخيط الذي أحتاجه لتعقب من يقوم بذلك الشيء |
Saldırganı kızdıracak O şeyi yapmaya devam eder miydiniz? | TED | هل ستستمري في القيام بذلك الشيء الذي أثار غضب مهاجمك؟ |
O şeyle beni vurabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل حقا ً تعتقدين انكي تستطيعين قتلي بذلك الشيء ؟ |
Gerçekten O şeyle kıçıma vurmayacaksın değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تضربني حقا بذلك الشيء , أليس كذلك ؟ |
Daniel gelmeyecek, ...O şeye takılıp kaldı. | Open Subtitles | دانيال لن يأتي لقد انبهر بذلك الشيء تماما كما كنت انت |
Sonra kızak şu şeye çarptı, resmen havada uçuyordum. | Open Subtitles | ثم اصطدمت الزلّاجة بذلك الشيء فحلّقت عاليًا في الهواء! |
Hayır! Orada durup Bu şeyi kazandığımı hayal etmek. | Open Subtitles | لا ، الحلم بالوقوف هناك والفوز بذلك الشيء |
Şu şeyinle kafama vurdun. | Open Subtitles | -ضربتِ رأسي بذلك الشيء. |
Drama dersinde O şeyi yaparken anahtarlarımı sınıfta unutmuşum. | Open Subtitles | عندما كنتُ أقوم بذلك الشيء من أجل صف الدراما, انا نوعاً ما تركت مفاتيحي في الصف. |
Erkeklerle öpüştüm. Sadece O şeyi hissetmedim. | Open Subtitles | لقد قبلت رجالا أنا فقط لم أشعر بذلك الشيء |
Hayatını kurtarmak için O şeyi tutamıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعجز عن الإمساك بذلك الشيء لإنقاذ حياتك |
O şeyi hemen ateşe falan atmalısın. | Open Subtitles | جدياً, يجب أن تُلقى بذلك الشيء فى الموقد |
O şeyi koğuşa uçurmadan önce bir ara ver istersen. | Open Subtitles | لمَ لا تأخذ إستراحة قبل أن تطير بذلك الشيء إلى الجناح؟ |
O şeyle bana dokunmana izin verdiğime minnettar olacağımı sanıyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أنك ستكون ممتناً لو تركت تلمسني بذلك الشيء |
O şeyle beynini düzeltin. | Open Subtitles | يوجد شيء بوسعنا فعله أنعش ذاكرته بذلك الشيء |
O şeyle ne yapardım bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما كنتُ سأفعل بذلك الشيء |
Hala O şeyle mi uğraşıyorsun? | Open Subtitles | انت مازلت مستمر بذلك الشيء |
Piper, sanırım gerçekten O şeye zihinsel olarak bağlanmışım. | Open Subtitles | بايبر، أعتقد أنني فعلاً مُرتبطة بذلك الشيء روحياً |
Sanki bir şey anlatacakmış gibi bakıyorsun O şeye. | Open Subtitles | أنتَ لاتزال تحدق بذلك الشيء كما لو أنهُ سيُخبركَ بشيء ما |
Sonra kızak şu şeye çarptı, resmen havada uçuyordum. | Open Subtitles | ثم اصطدمت الزلّاجة بذلك الشيء فحلّقت عاليًا في الهواء! |
Bu şeyi etrafta savurmaktan vaz geçer misin? | Open Subtitles | ألا توقفت عن التلويح بذلك الشيء بالانحاء؟ |
Şu şeyinle kafama vurdun. | Open Subtitles | -ضربتِ رأسي بذلك الشيء. |
Biliyor musun, onun burada olması, sanki... şey...ne ... ne o şey, | Open Subtitles | تعرف، وجودها هنا، إنه أشبه ب بذلك الشيء .. ماذا يسمى؟ |