Daha O sabah leğeni, hindimi yıkamak için kullanmıştım... | Open Subtitles | قد استعملته بذلك الصباح لغسل الدجاج الرومي |
O sabah ne yaptığımızı hatırlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تتذكرين مالذي كنّا نفعلهُ بذلك الصباح صحيح؟ |
O sabah 53 dolarlık güneş gözlüğümü kaybetmiştim. | Open Subtitles | أتفهمين بذلك الصباح فقدتُ نظارتي الشمسية ذات قيمة 53 دولار. |
O sabah, diğer ayakkabı da düştü. | Open Subtitles | ...بذلك الصباح سقط الحذاء الآخر ولم يكن سيئاً على الإطلاق |
O sabah burayı sen aradın. | Open Subtitles | لقد اتصلت بهذا المكان بذلك الصباح |
O sabah kafamın içinde tekrarlanıp duruyor. | Open Subtitles | حسنا، بذلك الصباح فكرت مراراً وتكراراً |
O sabah Jimmy çok mutluydu. | Open Subtitles | سبب سعادة جيمي الغامرة بذلك الصباح ... |
O sabah Jimmy çok mutluydu. | Open Subtitles | سبب سعادة جيمي الغامرة بذلك الصباح ... |
Bin adam O sabah Badon Tepesine yürüyüşe geçti. | Open Subtitles | ألف رجل زحفوا على (بوردين) بذلك الصباح |
Will her zaman, O sabah evi arayan kişinin seri katil olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | ويل) قال أن أياً من كان) ... المتصل بمنزلنا بذلك الصباح كان القاتل المتسلسل |
Trey O sabah evinize geldiğinde Hanna'nın öldüğünü biliyor muydunuz? | Open Subtitles | عندما (تريّ)أتى لمنزلِكَ بذلك الصباح... أعلِمتَ بأن (هانا)قد ماتت؟ |