İlk duyduğumda benim Aklıma da sen geldin. | Open Subtitles | عندما سمعت بأمره، أول من جاء بذهني كان أنتِ |
Telefonunu gördüm ve bir ilahi müdahale gibi o fikir Aklıma geldi. | Open Subtitles | رأيت هاتفك هناك وطرأت الفكرة بذهني كالتدخل الإلهي |
Ve işte filmi izlerken, beni gözyaşlarına boğan bu etkileyici sahneyi gördüm, ve geçtiğimiz 25 yıl boyunca hiç aklımdan çıkmadı. | TED | لذا وأثناء مشاهدتي الفلم ، شاهدت ذلك المقطع المؤثر الذي أبكاني ، وعلِقَ بذهني للخمس وعشرين سنةٍ الأخيرة. |
Neden sırf bu şark kafama takıldı merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل لمَ هذه الأغنية بالتحديد التي علقت بذهني. |
Ama size ne düşündüğümü açıkça söyleyeyim. | Open Subtitles | ولكني سأقول لكم بصراحة ما يدور بذهني. |
Biraz beynim yandı ya, asıl soru neydi? | Open Subtitles | حسنا، لقد شردت بذهني. ماذا كان سؤالك؟ |
Belki de zihnimi bunlardan arındırmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | ربما علي أن أحيد بذهني عن بعض الأمور |
Sonra sayfayı zihnimde canlandırıp oradan okuyabiliyorum. | Open Subtitles | و بعدها حصلت على الصفحة بذهني و يمكنني قرائتها |
Sadece kafamda bu berbat düşünceler var. | Open Subtitles | أنا فقط لدي تلك الأفكار الفظيعة تدور بذهني |
...hâyâl ediyordum ama portakal renkli penis pek Aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | -ولكن لم يخطر بذهني أبداً قضيب برتقال اللون |
Aklıma gelen herkesi aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلت بجميع من جاءوا بذهني |
O anda Aklıma gelmedi. | Open Subtitles | في تلك اللحظة، لم يخطر هذا بذهني. |
En çılgın rüyalarımda bile Aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | ما كان ذلك سيجول بذهني أبداً |
aklımdan geçmedi değil. | Open Subtitles | أستطيع أن أقول أن هذه الفكره قد خطرت بذهني |
Tuhaf. Aslında birkaç kez aklımdan sana rastlayabileceğim geldi.. | Open Subtitles | هذا غريب، لقد خطرت بذهني أكثر من مرة فكرة أنني قد ألتقي بك مصادفة |
Ama bir anda diğer oyuncuların hepsi benim kafama girmeye başladı. | Open Subtitles | لكن فجأة يعلق كل لاعب آخر بذهني |
Aylardır kafama takılan bir şarkı var. | Open Subtitles | لدي أغنية عالقة بذهني منذ شهور |
Sana yıllardır ne düşündüğümü anlatıyorum. | Open Subtitles | أنا أقول لك ما دار بذهني لسنوات |
Ne düşündüğümü benden daha iyi biliyor gibisin. | Open Subtitles | تعرف ما بذهني أكثر مني ؟ |
Biraz beynim yandı ya, asıl soru neydi? | Open Subtitles | حسنا، لقد شردت بذهني. ماذا كان سؤالك؟ |
"Jane, sadece kafa bulduğu ve aslında zihnimi okuyamadığı için memnunum" diye düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تفكرين , "أنا مسرورة للغاية لأنّ (جاين) يمزح و لا يمكنه في الواقع قراءة ما يجول بذهني" |
O günden beri zihnimde yaşayan bütün asil kitaplar... | Open Subtitles | "(كل الكتب الحائزة على جائزة (نوبل" "والتي عاشت بذهني منذ ذلك الحين" |
kafamda bir şey var. | Open Subtitles | .لكن إعتقدتُ بأن بوسعنا أن نحظى بنشاط ترفيهي أولاً .لديّ ذلك الأمرُ عالقٌ بذهني |
Konferansın sonunda çok sayıda soru sordular, fakat bir tanesi özellikle aklımda yer etti. | TED | في نهاية المحاضرة طرحوا الكثير من الأسئلة، ولكن كان هناك سؤال واحد علق بذهني منذ ذلك الحين. |
Belki de. Yani, zihnimle objeleri hareket ettirebiliyorum, vücudumla niye yapamayayım? | Open Subtitles | أعني، إن كنت أستطيع تحريك الأشياء بذهني فَلِما لا أستطيع تحريك جسدي أيضاً؟ |