Demek istediğim, bizi okula gönderirken neden eşcinsellerden, kedi kafalı insanlardan bahsetmezler... | Open Subtitles | أعني، عندما يرسلونك للمدرسة أخبرك عن الناس برؤوس القطط |
Konservelenmiş jambon kafalı bu iki haydut bir dediğini iki etmediler. | Open Subtitles | اثنان من البلطجية برؤوس تشبه عُلب لحم الخنزير هما السبب |
Oyuncak bebek kafalarıyla dolu akvaryum isteyen birini tanıyor musun? | Open Subtitles | بالتأكيد هناك شخص ما بحاجة إلى حوض أسماك مليء برؤوس الدمى |
İpimi koparıp masum insanları öldürerek kafalarıyla bovling oynayacağımı mı sanıyordun? | Open Subtitles | وأذبح زمرة أناس أبرياء وألعب البولينغ برؤوس البشر؟ |
Ama metal sopaların kafaları çıkntılı, bununla sürekli topu saklamak zorundas kalırsın. | Open Subtitles | لكن القضبان المعدنية برؤوس ملتفة الأطراف بها يجب أن تنشأ طوال الوقت |
Ya senin resimlerinle dolu, ölülerin kafaları falan olan bir tapınağı varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان لك ضريح محاط بالصور و برؤوس الموتى محاطة به من كل جانب |
Genellikle, gizli odaları boğa kafalı canavarlar gibi şeyler korur! | Open Subtitles | عادة, اشياء مثل الوحوش برؤوس ثيران تحمي غرفا سرية. |
Kızıl kafalı babalar. | Open Subtitles | عرابون برؤوس حمراء |
O sadece eski oyuncak bebek kafalarıyla doldurulmuş bir çuval. | Open Subtitles | إنه مجرد كيس محشو برؤوس دمى قديمة |
Benimkisi oyuncak bebek kafaları ve düğmelerle dolu. | Open Subtitles | حمامي مليئ برؤوس الدميةَ والأزرار |