ويكيبيديا

    "برايدن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Brayden
        
    • Braden
        
    • Braeden
        
    • Bryden
        
    • Bhradain
        
    Brayden, abartılacak bir şey değil. Open Subtitles برايدن انها ليست عملية للدماغ انا فقدت مفاتيحي
    Brayden, elimizdekileri korumak için böyle yapmak durumundayız. Open Subtitles لكن , برايدن , هذه ما نفعله لنحمي ما لدينا
    Leah çok sinirlenmişti, Braden'i de alıp evi terk etmekle tehdit etti. Open Subtitles كانت (ليا) غاضبةً جداً، وقدد . هددتني أنّها ستهجرني وتأخذ (برايدن) معها
    Braden'e sırf bizi ayırmak için söylediğin bu iğrenç şeylerin hepsini anlatacağım. Open Subtitles سأخبر (برايدن) بالشيء المقزز . الّذي قلتِه لي كي تبعدينا عن بعضنا
    Küçük Blake ve Bonnie Boyd, Bethany Braeden ve hatta sen ufak Buddy Jr. Open Subtitles الصغير "بلايك" و "بوني" "بويد" و "بيثيني" "برايدن"
    14. adam izini sürdüğümüz maili Bryden Üniversitesi'ndeki Mühendislik Fakültesi'ne gönderdi. Open Subtitles الرجل رقم 14 اعطانا عنوان بريد الكتروني تتبعناه لقسم الهندسة في جامعة برايدن.
    - Bhradain, öldüğünden emin misin? Open Subtitles أمتأكد أنه كان ميتاً يا (برايدن)؟ أجل.
    Brayden ile Debbie annelerini aynı hapishanede ziyaret etmiş iki genç. Open Subtitles برايدن و ديبي كلاهما زارا امهاتهم في نفس السجن
    Görünüşe göre Brayden adında bir çocukla sevgiliymişim ve kimse bu konuda bir şey yapamaz. Open Subtitles من الواضح ، أنا وشخص اسمه برايدن في علاقة حب . ولا يوجد أي شخص يمكنه فعل أي شي بخصوص ذلك .
    Ben de seni gördüğüme sevindim Brayden. Open Subtitles جميل ان اراك ايضا برايدن انظر نحن
    Merhaba, adım Martin Bohm. Şu anda Brayden'in benzin istasyonundayım. Open Subtitles اسمي مارتن بومان انا في كراج برايدن
    Bay Williams, ben tamirciden Brayden. Open Subtitles سيد وليامز انه برايدن من كراج التصليح
    Merak etme, Brayden olan biteni anlattı ona. Open Subtitles لا تقلقي , برايدن اخبره مالذي حدث
    Leah çok sinirlenmişti, Braden'i de alıp evi terk etmekle tehdit etti. Open Subtitles كانت (ليا) غاضبةً جداً، وقدد . هددتني أنّها ستهجرني وتأخذ (برايدن) معها
    Braden'e sırf bizi ayırmak için söylediğin bu iğrenç şeylerin hepsini anlatacağım. Open Subtitles سأخبر (برايدن) بالشيء المقزز . الّذي قلتِه لي كي تبعدينا عن بعضنا
    Bay Braden, mahkumlar sizin düşündüğünüzden daha da dayanıklıdırlar. Open Subtitles (برايدن) سوف تتعلم بأن النزلاء يمكنهم التحمل جسديا اكثر مما تتصور
    Ben de cesaret görevi olarak ona, Braden'in evine gidip onunla öpüşmesini söyledim. Open Subtitles لذلك تحديتها أن تذهب . إلى منزل (برايدن) وتقبّله
    Buna ragmen zamanimin çogunu Lisa Braeden' in çati katinda geçirmistim.. Open Subtitles (مع ذلك قضيت معظم الوقت في علوية (ليزا برايدن
    evet. Braeden a göre bunlar kötü insanlarmış. Open Subtitles أجل، قالت (برايدن) أنّ هؤلاء الأشخاص كانوا طالحين.
    Raqim Faisel, Bryden universitesi'nde yardimci docent. Open Subtitles (راكيم فايزال) (مساعد بروفسور في جامعة (برايدن
    Virgil, Bryden Üniversitesi'nde bir şeyler araştırman gerek. Open Subtitles فيرجل ) , أريدك أن تبحث عن شخص ) . ( ما في جامعة ( برايدن
    Bhradain'ı alsana o zaman. Open Subtitles لماذا لا تأخد (برايدن) معك؟
    Bhradain, sen de git. Tamam mı? Al götür, bunu da al. Open Subtitles ستذهب يا (برايدن) خذه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد