O kadar uzakta durmuşsa biber gazı ona ulaşmamıştır. | Open Subtitles | إذا كان يقف بذلك البعد فلن يصاب برذاذ الفلفل |
Bu yüzden onlara biber gazı sıktın ve onları uçurumdan aşağıya ittin. | Open Subtitles | إذن، رششتهم برذاذ الفلفل و دفعتهم إلى الجرف |
Ona biber gazı ile nasıl kör edebileceğini değilde, vahşi çağrıları nasıl anlayabileceğini öğreteceğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | من المُفترض ان نعلّمها كيف تسمع نداء البريّه ليسَ كيف نعميه برذاذ الفلفل |
Ver şu yüzüğü yoksa sana biber spreyi püskürteceğim. | Open Subtitles | أعطني هذا الخاتم وإلا سأرشك برذاذ الفلفل |
Yani, sana biber spreyi sıkarken değil. | Open Subtitles | ليس وأنا أرشك برذاذ الفلفل |
biber gazı spreyimi nerede bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا فعلت برذاذ الفلفل الخاص بي |
Eğer birden ortaya çıkıp beni korkutursanız ikinize de biber gazı sıkarım. | Open Subtitles | إذا خرجتما فجأة وأخفتماني سأرش كليكما برذاذ الفلفل. |
biber gazı ve taşlarla donanmışlar. | Open Subtitles | هم مسلحون برذاذ الفلفل والحجارة |
- Sana bugün biber gazı yediğimi söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك أنني رششت برذاذ الفلفل اليوم؟ |
Monty, çekil yoksa biber gazı sıkarım | Open Subtitles | (مونتي)، إبتعد أو سأرشك برذاذ الفلفل. |
- Ben de ona biber gazı sıktım. | Open Subtitles | - لذا رششته برذاذ الفلفل - |
biber gazı yedim! | Open Subtitles | لقد رُشِشت برذاذ الفلفل! |