"برهنت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kanıtladın
• kanıtladım
• kanıtladı
• kanıtlarsan

Cesaretini yine kanıtladın, Maximus.
لقد برهنت على بسالتك مرة أخرى يا ماكسيموس

Demek istediğim, evet, evet, tek başına güvenilirliğini kanıtladın, profesyonel düzeyde ve bununla gurur duyuyorum, ama kişisel düzeyde?
بالطبع برهنت أنّ جديرة بالثقة بالعمل وأنا فخور بك لذلك، لكن على المستوى الشخصي؟

Bir de iyi yanından bak o kişi olduğunu artık kanıtladın.
حسناً , أنظر إلى الجانب المشرق الآن لقد برهنت بأنك ذلك الرجل

Bunu da tüm okulun önünde bir adamın büllüğünü avuçlayarak kanıtladım.
أمـرٌ برهنت عليه بإمسـاك قضيب رجـل أمـام جميـع أعضـاء المدرسة

Bak şu işe ki yanıldığınızı kanıtladım.
ويا للعجب بأنني برهنت أنكما على خطأ

Bu deniz yaratıklarına gösterdiğin merhamet takdire değer bir özellik olduğunu kanıtladı.
لقد برهنت لى بأن الشفقة على هذه الكائنات البحرية هى افضل السمات

İşbirliği yapacağını kanıtlarsan, seni serbest bırakmalarını sağlayabilirim.
إن برهنت على نيّتك بالتعاون فأظنّ أنّ بوسعي إقناعهم بتحريرك

Sütunların üzerimize düşeceğini bilmiyordum fakat evet birşeylerden şüpheleniyordum sen de az önce doğru olduğunu kanıtladın
حسناً، لمْ أكن أعلم أنّ العمود سيقع علينا، لكنْ أجل توقّعت حدوث شيء والآن برهنت أنّه حقيقيّ

İnsan olan yanının döndüğünü kanıtladın.
لقد برهنت بالفعل أنك إستعدت إنسانيتك

- Evet, en hızlısı olduğunu kanıtladın.
نعم... برهنت اليوم على انك أسرع رام

Baş belası olduğunu kanıtladın. Bir sivrisinek gibi.
لقد برهنت أنك مزعج، كالبعوض.

Cinayeti kanıtladın.
إذا لقد برهنت للتو جريمة

Başbelası olduğunu kanıtladın. Bir sivrisinek gibi.
لقد برهنت أنك مزعج، كالبعوض.

Hiçbir şey Barney. Zaten senin için önemli olmadığımı kanıtladın.
لا شيء يا (بارني) ، برهنت مسبقاً أنني لست مهمة لك

Ama, kızın bedeninde hiç işaret olmadığını kanıtladım sana.
لكنني برهنت لك إنها لا تملك أي علامات

Ve kanıtladım.
وقد برهنت على ذلك.

- Gücün kimde olduğunu kanıtladım.
-لقد برهنت على من يمتلك القوة هنا؟

- Bekle bir dakika bence kendimi size kanıtladım
-مهلاً، انتظري لحظه ، -أعتقد بأنني برهنت حسن نِيَّتي ...

Sanırım bunu kanıtladım.
أظنني برهنت على ذلك

Bu dışarıda bizim gibi bir sürü insan olduğunu kanıtladı.
برهنت أن هناك مجموعة كاملة منا أكثر مما كنا نظن،