Bay Prosser, 2003'teki Aziz Patrick gününüz nasıl geçmişti? | Open Subtitles | سيّد (بروسير) ، هل كان في شارع (باتريك) بذلك اليوم عام 2003 من أجلكَ؟ |
Makine için Bay Prosser, konuşmanız lazım. | Open Subtitles | أحتاج إلى أقوالكَ ، يا سيّد (بروسير) ، من أجل الآلة. |
Buyurun, Bay Prosser. Jimmy Doyle diyor ki karınızla birlikteymiş. | Open Subtitles | إليكَ يا سيّد (بروسير) ، إنـّه (دويل)، يُدلي بأنـّه بمنزلكَ ، مع السيدة (بروسير). |
Sizin yerinizde olsaydım Bay Prosser, o çağırıya cevap verirdim. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانكَ لرددتُ على هذهِ المكالمة ، يا سيّد (بروسير). |
Bruiser Becker'ı mindere seriyor ve orası onun favori alanı olacak! | Open Subtitles | بروسير يرفع بيت الى اعلى و يذهب به الى منطقته المفضلة |
Lightman, Prosser'un gerçeği vücut dili ve gözleriyle anlatacağına odaklandı. | Open Subtitles | (ليتمان) يريد (بروسير) أنّ يركز بنبض قلبه، حتى لا يتسنَ له إخفاء الحقيقة بعينيه و جسده. |
Karınızda sizinle konuşmaya hevesli değil, Bay Prosser, artık ne yaptığınızı biliyor gerçekten kim olduğunuzu. | Open Subtitles | زوجتكَ ليست حريصة كلّ الحرص على التحدث إليكَ سيد (بروسير). الآن باتت على علم بمَ فعلت، بحقيقة من تكون. |
Prosser, ölüm emrini Lightman'ın bilimine göre vermişti. | Open Subtitles | قدّ ثـُبت أمر القتل الّذي خـُوّل بهِ (بروسير) طبقاً لعلم (ليتمان). |
Bay Prosser, sakladığınız şey nedir? | Open Subtitles | -ما الّذي تخفيه ، يا سيّد (بروسير)؟ |
Ve Prosser dokunulmazlık elde etti. | Open Subtitles | و هكذا حصل (بروسير) على الحصانة. |
66.000 Prosser ve Ankopitch. | Open Subtitles | بروسير 66000. |
Doyle, Prosser'in evinde değil. | Open Subtitles | (دويل) ليس في بيت (بروسير). |
Bruiser bana sonra vurman gerekiyordu. | Open Subtitles | بروسير -ليس حتى فيما بعد |