Samuel Prometheus'un sabote edileceğini biliyordu... ve bu bilgi onu öldürdü. | Open Subtitles | سامويل كان يعلم ان بروميثيوس خُربت. وهذه المعلومة السبب في قتله. |
Ben Samantha Carter Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri gemisi Prometheus. | Open Subtitles | انا ميجور سامانثا كارتر من السلاح الجو الاميركي سفينة بروميثيوس |
Prometheus'un neden Dedektif Malone'un cinayetini organize etmek isteyeceğini söyledi mi? | Open Subtitles | هل قال ، لماذا أن بروميثيوس يريد تنسيق قتل المحقق مالون؟ |
Seni zincire vuracaklar - Prometheus'u kayaya zincirledikleri gibi. | Open Subtitles | سوف يقيدونك مثل بروميثيوس الإغريقى الى صخرة |
Size ortak bir karar ile Uzay İstasyonu Prometheus projesinin devam edeceğini bildirmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | ويسرني أن أعلن أننا قد قررنا بالإجماع. أن محطة الفضاء بروميثيوس ستمضي قدما. |
Uzay İstasyonu Prometheus'u unutmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا فقط أن ننسى محطة الفضاء بروميثيوس. |
Julia ile kameramanları alır, Prometheus'u baştan başa çekeriz. | Open Subtitles | ستسمحون لجوليا وفريق التصوير بتوثيق بروميثيوس بأكمله |
Prometheus görev başlangıcı için izin istiyor. | Open Subtitles | هذه هي بروميثيوس تطلب الضوء الأخضر لبدء البعثة |
A.B.D. Hava Kuvvetleri gemisi Prometheus'tan Albay O'Neill konuşuyor. | Open Subtitles | هنا العقيد جاك اونيل من القوات الجوية من سفينة بروميثيوس |
Efendim, Prometheus'u kullanabiliriz. Onun silahları Kalfas'ın güçlerini yenebilir. | Open Subtitles | سيدي من الممكن أن نستخدم أسلحة بروميثيوس من شأنها أن تحبط كالفاس |
Prometheus'ın durumunu ve uzaydaki son konumunu bildirmek için felaket sinyali gönderdim. | Open Subtitles | لقد بعثت اشارة استغاثة بتفاصيل الوضع في بروميثيوس وموقعنا المعروف الأخير في الفضاء |
Ben Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri gemisi Prometheus'tan Binbaşı Samantha Carter. | Open Subtitles | هذا هو الميجر كارتر سامانثا للسفينة لسلاح الجو الاميركي بروميثيوس |
Aslında Prometheus'un bir sonraki tamiri sırasında şu anki silah donanımının yerini alacaklardı. | Open Subtitles | لقد أعدت أصلا لإستخدامها على السفينة بروميثيوس عند إجراء صيانتها القادمة |
Prometheus, tarihteki en önemli yunan tiplerden biri insanoğluna ateşi getirmek için zorlu yolları başarıyla aştı. | Open Subtitles | بروميثيوس ,أنه تاريخيِ الى أبعد حد سيد الرجلِ اليونانيِ، الذي سافرَ للتنقيب فجَلْب النارِ إلى البشريةِ، |
Prometheus efsanesi de olabilir bir başkasının tablosu da hatta Stan Aubrey'nin hikâyesi bile olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون أسطورة بروميثيوس يمكن أن تكون لوحة رسمها شخص آخر للبابا ويمكن حتى أن تكون حكاية ستان أوبرى |
Görevimiz, "Prometheus"u ve kızı yerine ulaştırmak. | Open Subtitles | مهمتنا هى تسليم بروميثيوس و الآن تسليم الفتاة |
Charles Graiman'ın tüm bilgilerini değerlendirip Prometheus'a girişi sağlayabilirim. | Open Subtitles | و لدى كافة معلومات تشارلز جرايمان و يمكننى دخول بروميثيوس |
Tahmin ediyorum, bize Prometheus'u vermeyeceksin ama araban verecek. | Open Subtitles | أعتقد أنك حتى لو لم تعطينا بروميثيوس فستفعل السيارة ذلك |
Henüz bir planımız yok ama bu makamı kaybedersek, Prometheus kazanır. | Open Subtitles | ليس لدينا خطة حتى الآن لكن إذا فقدنا هذا المنصب إذن ، بروميثيوس ينتصر |
Prometheus'un annesinin evinden aldığım verileri çıkarmada ne durumdayız? | Open Subtitles | ماذا عن التعامل مع سحب البيانات من منزل والدة بروميثيوس ؟ |
Tamam bunu söylediğim için üzgünüm ama sen Promeşeus'sun. | Open Subtitles | -كلا اسمع، أكره أن أزف لك هذا لكنّك (بروميثيوس) |