| ÖIümcül bir virüsü maruz kalan, Masum bir kadını kurtarabileceğine inanıyorum. | Open Subtitles | أظن أنها تحمل المفتاح لانقاذ امرأة بريئة من فيروس مميت |
| Tek derdimiz birkaç elmas hırsızının Masum bir kadını öldürmesini engellemek. | Open Subtitles | كل ما نحاول فعلهُ هوَ حماية إمرأة بريئة من أن تقتل بسبب سرقة بعض الألماس الحقير هنا |
| Masum bir ruh cehennemden kurtarılıp cennete gönderilmeli. | Open Subtitles | إنقاذ روح بريئة من الجحيم وايصالها إلى السماء |
| Masum bir ruhu cehennemden kurtarıp cennete yollamak. | Open Subtitles | إنقاذ روح بريئة من الجحيم وإيصالها للسماء |
| Masum bir kadının kötü adamın işini bitirerek korkunç bir hata yapmasına mani olmaktan bahsediyordum. | Open Subtitles | قصدت بمنع امرأة بريئة من ارتكاب خطأ شنيع بقتل رجل سيء |
| Masum bir ruh cehennemden kurtarılmalı ve... | Open Subtitles | إنقاذ روح بريئة من الجحيم |
| Bildiğim bir şey var, o da o hayvanla Omahalı Masum bir kızdan daha iyi başa çıkabileceğin. | Open Subtitles | أعرف أمرًا، إنك أفضل تأهيلاً بكثير من فتاة بريئة من (أوماهو) للتعامل مع وحش |
| - Hayır, Joe'ya göre Sally taşradan gelen Masum bir kız ve mafyayla falan uğraşmak konusunda çok korkuyor. | Open Subtitles | كان بإمكان (جو) المعرفة أنّ (سالي)، كونها فتاة بريئة من الريف، كانت مُتوترة قليلاً من التعامل مع المافيا، لذا فإنّها عرضت أن يعود ويتواصل مع (فيرا). |